Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Antalya Şubesi üyeleri Adliye binası önünde yaptıkları basın açıklaması ile

Çağdaş Hukukçular Derneği ve Yöneticilerine ve Halkın Hukuk Bürosuna yönelik “operasyon”u protesto ettiler.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile derneğin İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay’ın da aralarında bulunduğu 9 avukatın tutuklanmasına, Antalya’lı Çağdaş Hukukçular tepki gösterdi. Yaklaşık 150 avukat, Adliye binası önünde toplanarak tutuklama kararlarını alkışlarla protesto etti.

Antalya Adliye girişinde basın açıklaması düzenleyen Çağdaş Avukatlar Derneği üyesi avukatlar, dernek yöneticisi ve üye avukatların tutuklanmasına tepki gösterdi.

Adliye önünde toplanan avukatlar adına açıklamayı okuyan ÇHD Şube Başkanı Av.Nusret Gürgöz, “18 Ocak 2013 günü ve devamında dernek binalarımız ile meslektaşlarımızın işyerleri ve konutları yasadışı biçimde arandı. Bu yaşananlar ne ilk ne de son. Toplumun her kesimi bu hukuksuzluklar ve ihlaller yumağına her an maruz kalma riskiyle karşı karşıya. Bu kez, hakları ihlal edilmiş her bireyin, grubun, kurumun haklarını savunmak için görev başında olan hukukçular hedefte. Sermaye ve devlet işbirliği, kendi düzenine muhalefet edenleri sindirme araçları konusunda hiç bir sınır tanımıyor. Bu sınırsızlığın son noktası olan hukuk, adalet arayışının değil siyasal hesaplaşmaların ve baskının açık araçlarından biri haline geldi” dedi.

Av.Gürgöz, haklar ve özgürlükler alanında mücadele eden hukukçuları da yine aynı araçla itibarsızlaştırılmak, sindirilmek istendiğini belirterek “Kürt meslektaşlarımızın KCK soruşturması kapsamında gözaltına alınmaları ve tutuklanmalarıyla başlayan avukat avı bu kez DHKP-C soruşturması adı altında derneğimize ve derneğimiz üyesi meslektaşlarımıza yöneliyor. Değil sadece gözaltına alıp tutuklatmak, sokaklarda, karakollarda infaz yapıldığı günlerde terk etmediğimiz avukatlık geleneğimiz elbette kesintisiz sürecektir.” dedi.

Basına ve Kamuoyuna

 

Değerli basın emekçileri, değerli meslektaşlarım, kitle örgütlerinin ve siyasal partilerin değerli temsilcileri.

Çağdaş Hukukçular Derneği, 12 Mart yargılamalarının hemen ardından, 1974’te kurulmuş olup 40 yıldır emeğin ve ezilenlerin yanında olmuş, ulusal ve uluslararası hukuk çevrelerinde saygınlığı olan bir dernektir.

17 Ocak’ı 18 Ocak’a bağlayan gece,  saat 4.30’da derneğimizin genel merkezi, İstanbul şubesi ve üyemiz pek üyemizin evleri ve ofisleri basıldı. Şu an itibariyle 13 avukat arkadaşımız gözaltında olup sorguları devam etmektedir.

Biz bu operasyonun nedenini bilmekteyiz. Operasyon, genel başkanımızın Suriye halkıyla dayanışmak üzere, Suriye’de bulunduğu sırada, Suriye halkı adına NATO’ya ve Suriye’nin kuzey, ülkemizin güney sınırından çetelerin geçmesine izin verenlere karşı dava açmak ve bu konuda Suriyeli hukukçularla görüşmeler yaptığı bu operasyon başlatılmıştır. Operasyon mazlum Suriye halkına destek sunduğumuz için ABD emperyalizmi ve onun taşeronu AKP tarafından yapılmıştır.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptığı açıklamada: “Yurtdışında bulunan örgüt elebaşlarına ülkemizin kozmik bilgilerini şifreli metinler halinde kodlayarak raporladıkları, başka ülkeler lehine ajan faaliyeti yürütmek için gizli haberleşme merkezleri oluşturdukları tespit edilmiştir…”

“…elebaşlarına ülkemizin kozmik bilgilerini şifreli metinler halinde kodlayarak raporladıkları, başka ülkeler lehine ajan faaliyeti yürütmek için gizli haberleşme merkezleri oluşturdukları…”demiş; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatları ve Cumhuriyet Savcılarının nezaretinde titizlikle yürütülen soruşturmada, şahıslar “terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği” şüphesiyle gözaltına alınmıştır…”  diye eklemiştir.

Yetmemiş, “Silah” bulduk, “molotof” bulduk, “Örgüt notu” bulduk demiştir.

Hangi avukatın bürosundan buldunuz? Hangi Dernek Şubesindeki aramada buldunuz? Avukatlığını yaptığımız insanlara yöneltmeyi adet edindiğiniz suçlamaları bu sefer bizlere yöneltmek pervasızlığınızdan korkacağımızı mı düşündünüz? Bütün büro ve şubelerimiz kırk yıldır her gelene açıkken, insanların bu sahtekârlığa inanacağını mı sandınız?

Kozmik bilgi mi arıyorsunuz? Neyle uğraştığımızı gerçekten merak mı ediyorsunuz?

–       Her yıl “dur dedim durmadı” diye öldürdüğünüz onlarca masum insanın ailelerinin avukatlığıyla uğraşıyoruz,

–       Sendikalarını bastığınız, patronundan maaş alacağını istediği için sokaklarda dövdüğünüz isçilerin avukatlığıyla uğraşıyoruz,

–       Okuldan attırdığınız, disiplin soruşturmaları ile okuyamaz hale getirdiğiniz öğrencilerin avukatlığıyla uğraşıyoruz,

–       Kan gölü içerisinde bıraktığınız Kürt halkının, konuşamaz duruma getirdiğiniz Kürt siyasetçilerinin, çalışamaz hale getirdiniz Kürt Avukatların avukatlığı ile uğraşıyoruz,

–       Karakollarda, şubelerde, hapishanelerde döverek sakat bıraktığınız, katlettiğiniz insanların avukatlığı ile uğraşıyoruz,

–       HES projeleri, siyanürlü altın madenleri, dev çimento fabrikaları, nükleer santrallerle yaşanmaz hale getirdiğiniz bu güzel ülke için çevre davalarının avukatlığı ile uğraşıyoruz,

–       Evini başına yıkıp, “buradan git” dediğiniz kentsel dönüşüm mağduru gecekondu halkının avukatlığı ile uğraşıyoruz,

–       Günde beş tanesini “namus, töre, aile” diye öldürdüğünüz, sakatladığınız kadınların ve ailelerinin avukatlığı ile uğraşıyoruz,

–        6 yıl önce katlettirip, sorumlularını salıverdiğiniz sevgili HRANT DİNK’in, eziyet edip katlettiğiniz dinsel ve etnik azınlıkların, mağdurların, mazlumların avukatlığı ile uğraşıyoruz.

–       Sınırlarını silahlı saldırganlara açarak Suriye halkını katlettiren, yağmalatan, tecavüz ettiren kişileri ve onları kollayanları belge ve kanıtlarıyla öğrendik. Artık Suriye halklarının da avukatlığı ile uğraşıyoruz.

–       Biz halkın avukatlığı ile uğraşıyoruz.

Zorunuza mı gidiyor. Gitsin. Zaten biz de onun için uğraşıyoruz.

Yetmedi mi?

–       Evet, elbette silahlı veya silahsız siyaset yapan tüm sosyalistlerin, devrimcilerin, emek muhalefetinin, demokratların, halka karsı işlediğiniz suçlara karsı çıkan herkesin avukatlığı ile uğraşıyoruz.

Algı güçlüğüne karşı tekrarın tekrarında fayda olduğunu bildiğimiz için her satırın sonuna yazdık, ama bir kere de açıkça altını çizelim, Biz Avukatlıkla uğraşıyoruz.

Bizi, sosyalist dergiler satarken, duvara özgürlük yazıları yazarken, mitinglerden, çadırlardan, halaylardan gözaltına alıp “çok tehlikeli terörist yakaladık” diye basına sızdırdığınız gençlerle karıştırmayın.

Biz mahkemenizle, savcılığınızla, polisinizle, soruşturmanızla, davanızla kırk yıldır uğrasan bir avukat geleneğinin mirasçılarıyız. “Çok güzel akıl ettik bu sefer iyi bir kulp taktık” zannettiğiniz her numarayı daha önce gördük, çözdük, teşhir ettik. O yüzden uydurmayın.

Hukuk devletinde yasadığımız gibi bir yanılsamamız yok. Tutuklama talebinde bulunacak olanın, tutuklama kararı verecek olanın, oturup iddianameyi ve kararı yazacak olanın, ayni zamanda evlerimizi, bürolarımızı, kurumlarımızı arama adı altında talan edenler olduğunun farkındayız. Dolayısıyla adalet istemiyoruz, onun için zaten kendimiz mücadele ederiz.

Ama hiç değilse biraz saygın davranmaya çalışın, soruşturmanıza sahip çıkın, yalan söylemeyin, seviyeyi düşürmeyin.

Elbette elinizden geleni de ardınıza koymayın.

Yaşayıp kimin utandığını görelim.

Değerli ÇHD üyeleri, dostlarımız, tüm meslektaşlarımız ve halkımız;

İnandığımız bütün değerleri paylaştığımız yoldaşlarımız;

Değil sadece gözaltına alıp tutuklatmak, sokaklarda, karakollarda infaz yapıldığı günlerde terk etmediğimiz avukatlık geleneğimiz elbette kesintisiz sürecektir. Tüm açıklamalar, destek ve haklılığımıza duyulan inanç için derneğimiz adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bir kere daha biz haklıyız ve biz kazanacağız.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here