TBMM Plan ve Bütçe Komisyon’unda görüşülmeye başlanan Adalet Bakanlığı bütçesine ilişkin Büro

Emekçileri Sendikası   Antalya Şubesi (BES) bir basın açıklaması yaptı. Antalya Adliyesi önünde toplanan ve taleplerini  komisyonda yer alan millet vekillerine durmak istediklerine belirten  BES üyeleri adına basın açıklamasını BES Antalya Şubesi sekreteri Ayşe Şimşek okudu.

Ayşe Şimşek; “Adliyelerdeki iş yükü her geçen gün artmakta iş yüküne paralel olarak, yargı emekçileri çoğu zaman mesai bitiminde ve tatil günlerinde çalışmak zorunda kalmaktadırlar.  2013 yılı bütçesinde fazla çalışma karşılığında ödenen ücretler kaldırılmaktadır. Sendika olarak öncelikli talebimizin çalışanların sırtındaki iş yükünün azaltılarak fazla mesai yapılmasına gerek kalmayacak bir iş düzeninin oluşturulmasıdır. Sonrasında ise bu güne kadar fazla mesai adı altında çalışanlara yapılan ödemeler günün koşullarına uygun hale getirilerek ek ödemelere dâhil edilmelidir.

Diğer kamu çalışanlarında olduğu gibi yargı emekçilerinde de emekli olunduğunda maaşlar % 50-60 oranında azalmaktadır. Bu durumda emekliliği hak ettiği halde ekonomik ihtiyaçlarından dolayı çalışmak zorunda kalan binlerce yargı emekçisi bulunmaktadır. Bu sebeple maaş dışında yargı emekçilerine ödenen diğer ücretler emekli aylığına dâhil edilmelidir” dedi.

Ayşe Şimşek; “Genel olarak kamu çalışanları yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Konfederasyonumuz tarafından hesaplanan yoksulluk sınırı olan 3.351 TL taban aylık olarak tüm kamu çalışanlarına verilmelidir.

3717 yeniden düzenlenerek keşif ücretleri tek bir havuzda toplanıp, tüm yargı emekçilerine eşit bir şekilde dağıtılmalıdır.

Adalet Bakanlığı’ nın sosyal tesisleri sınırlı sayıda olduğundan tüm çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak yeterlilikte sosyal tesis açılması için çalışmalar başlatılmalı; özellikle çalışanların önemli bir oranın kadın olduğu bakanlığımızda yeteri kadar kreş açılmalıdır.

Yargı emekçilerinin yemek ve ulaşım sorunlarının çağımızın ihtiyaçlarına uygun olarak çözümü de ivedilikle sağlanmalıdır.

Yardımcı hizmetler sınıfında olan mübaşirlerin genel idari hizmetler sınıfına alınması için ivedilikle yasal düzenleme yapılmalıdır.

Yargı emekçilerinin yaşadığı sorunların çözümü için Başta AKP Hükümeti olmak üzere Adalet Bakanı ve tüm sorumluları yargı emekçilerinin sorunlarına çözüm bulmaya davet ettiklerin” ifade etti.

 

BASINA VE KAMUOYUNA

30 Ekim 2012’de TBMM’nde görüşülmeye başlayan 2013-2015 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı görüşmeleri devam etmektedir.

Gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün daha da derinleştiği günümüzde; kamu emekçilerinin kazanılmış hakları ellerinden bir bir alınmakta, kamu çalışanlarının maaşlarına 2012 yılı içerisinde yapılan ortalama %6-7 oranında maaş artışları daha kamu emekçilerinin cebine girmeden, başta akaryakıt olmak üzere temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla buharlaşmıştır. En son çıkarılan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu emekçilerine her kurumda değişik adlar altında ödenen ek ödemelerin (ikramiye, vb.) kaldırılması açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında yaşayan kamu emekçilerinin yaşamlarını daha da zorlaştırmış kamu çalışanları arasındaki ücret adaletsizliğini daha da derinleştirmiştir.

Bugün dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması olarak tanımlanan açlık sınırı 1,060 TL, açlık sınırının tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen yoksulluk sınırı ise 3,351 TL’dir. İçinde bulunduğumuz yıl toplu sözleşme adı altında sürdürülen süreçte yine belirleyici olan tek başına hükümet olmuş adından başka toplu sözleşme ile alakası olmayan bir süreç hâkim kılınmıştır, Önümüzdeki yıl için hükümetin tek taraflı olarak yaptığı belirleme ile kamu çalışanlarına %3+3’lük maaş artışı öngörülmüş olup kamu çalışanlarının önemli bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmiştir.

Ülkemizde gelirini maaş ve ücret adı altında alan emekçilerin dolaysız olarak ödedikleri vergiler ellerine bile geçmeden doğrudan kaynaktan kesme usulü ile ödediklerinden bu konuda tasarrufları söz konusu bile değildir. Emekçilerin sırtındaki asıl vergi yükü ise zorunlu tüketim maddeleri yani temel ihtiyaçlarını giderirken ödedikleri KDV, ÖTV vb. dolaylı vergilerden oluşmaktadır.

Ülkemizde bütçe yapısının kanayan yarası dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki payının oldukça yüksek oluşudur. Gelişmiş ülkelerde dolaylı vergilerin payı %30’u aşmazken, ülkemizde bu oran %60 civarındadır. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2013 yılı bütçesiyle ilgili olarak TBMM’nde yaptığı sunumla mevcut tasarıya yapılabilecek tek eleştirinin dolaylı vergilerin payının bütçede yüksek olmasıdır diyerek dolaylı vergilerin yüksekliğini ve bu konuda hükümetin basiretsizliğini tescil etmiştir.

2013 yılı bütçesinde gelir kalemlerindeki değişimlerde toplumsal adaletle bağdaşmamaktadır. Tasarıda şirketlerin sorumlu olduğu kurumlar vergisinde hiçbir artış öngörülmezken, birer dolaylı vergi olan ÖTV’de yaklaşık %17, KDV’de ise yaklaşık %18 dolayında artış öngörülmekte olup, önümüzdeki dönemde vergi sisteminin adaletsiz dolaylı vergilere dayandırılacağı görülmektedir.

Sosyal devlet olmanın gereği olan eğitim ve dinlenme tesisleri, misafirhane, yemekhane, çocuk bakım evi, kreş vb. tesislerin giderlerinin tamamının tesislerin işletilmesinden elde edilecek gelirlerden karşılanması hüküm altına alınmaktadır. Bu koşullarda kamuya ait olan sosyal tesislerden faydalanırken ödenen bedel piyasa koşullarının insafına bırakılmaktadır.

Adalet bakanlığında çalışan yargı emekçilerinin yıllardan bu yana birikmiş ekonomik, özlük ve sosyal talepleri sendikamızın onlarca yıldır sürdürdüğü mücadeleye rağmen 2013 yılı bütçe tasarısında da yerini bulamamıştır. Ülkemizde adliye denildiğinde son zamanlarda adeta bir biri ile rekabet edercesine yapılan adalet sarayları akla gelmektedir. Türkiye’nin, Avrupa’nın en büyük adalet sarayı denilirken nihayet İstanbul Kartal’da inşa edilen dünyanın en büyük adalet sarayı önümüzdeki yılbaşı itibari ile hizmete girecektir. Adliyeler saray adliye çalışanlarının da kapıkulu olarak görüldüğü bir anlayış maalesef günümüzde de devam ettirilmek istenmektedir.

Bugün Büro Emekçileri Sendikası olarak tüm illerde alanlardayız!

Bugün Adalet Bakanlığı’nın bütçesi plan ve bütçe komisyonunda görüşülüyor. Burada plan ve bütçe komisyonunda yer alan milletvekillerine ve kamuoyuna bir kez daha taleplerimizi ifade etmek için toplandık.

Adliyelerdeki iş yükü her geçen gün artmakta iş yüküne paralel olarak, yargı emekçileri çoğu zaman mesai bitiminde ve tatil günlerinde çalışmak zorunda kalmaktadırlar.  2013 yılı bütçesinde fazla çalışma karşılığında ödenen ücretler kaldırılmaktadır. Sendika olarak öncelikli talebimizin çalışanların sırtındaki iş yükünün azaltılarak fazla mesai yapılmasına gerek kalmayacak bir iş düzeninin oluşturulmasıdır. Sonrasında ise bu güne kadar fazla mesai adı altında çalışanlara yapılan ödemeler günün koşullarına uygun hale getirilerek ek ödemelere dâhil edilmelidir.

Diğer kamu çalışanlarında olduğu gibi yargı emekçilerinde de emekli olunduğunda maaşlar % 50-60 oranında azalmaktadır. Bu durumda emekliliği hak ettiği halde ekonomik ihtiyaçlarından dolayı çalışmak zorunda kalan binlerce yargı emekçisi bulunmaktadır. Bu sebeple maaş dışında yargı emekçilerine ödenen diğer ücretler emekli aylığına dâhil edilmelidir.

Genel olarak kamu çalışanları yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Konfederasyonumuz tarafından hesaplanan yoksulluk sınırı olan 3.351 TL taban aylık olarak tüm kamu çalışanlarına verilmelidir.

3717 yeniden düzenlenerek keşif ücretleri tek bir havuzda toplanıp, tüm yargı emekçilerine eşit bir şekilde dağıtılmalıdır.

Adalet Bakanlığı’ nın sosyal tesisleri sınırlı sayıda olduğundan tüm çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak yeterlilikte sosyal tesis açılması için çalışmalar başlatılmalı; özellikle çalışanların önemli bir oranın kadın olduğu bakanlığımızda yeteri kadar kreş açılmalıdır.

Yargı emekçilerinin yemek ve ulaşım sorunlarının çağımızın ihtiyaçlarına uygun olarak çözümü de ivedilikle sağlanmalıdır.

Yardımcı hizmetler sınıfında olan mübaşirlerin genel idari hizmetler sınıfına alınması için ivedilikle yasal düzenleme yapılmalıdır.

Yargı emekçilerinin yaşadığı sorunların çözümü için Başta AKP Hükümeti olmak üzere Adalet Bakanı ve tüm sorumluları yargı emekçilerinin sorunlarına çözüm bulmaya davet ediyoruz.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here