Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez yazılı bir açıklama yaparak

4+4+4 sistemi doğrultusunda yapılan uygulamalarla yaşanacak karmaşa konusunda Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerini uyardı.

İKİLİ EĞİTİM VELİLERİN ÖĞRENCİLERİN VE EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN YAŞAMINI FELÇ EDECEK 

Eğitim sen Antalya şubesi olarak 4+4+4 sistemi doğrultusunda yapılan uygulamalarla yaşanacak karmaşa konusunda Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerini uyarıyoruz.

Bilindiği gibi yeni eğitim sistemine göre Antalya il Milli eğitim Müdürlüğü Antalya’daki okulların tamamını ikili eğitime geçirdi. Eğitim Sen olarak biz Antalya’da eğitimde yaşanan sorunları takip etmek amacı ile bir ‘Eğitim İzleme Komisyonu’ oluşturduk. Komisyonun tespitlerine göre,  önümüzdeki eğitim öğretim yılı başında eğitimi büyük bir karmaşanın beklediği ortadadır.

Sistemin kendi sorunlarının yanı sıra uygulamadaki bazı aksaklıklar önemli sorunlar üretecektir. Bu sorunların başında ise ikili eğitim sisteminin yaratacağı sorunlar gelmektedir.

DERSLER 06.30 DA BAŞLAYACAK, 18.30 DA BİTECEKTİR

Antalya’da okullar ikili eğitime geçmiştir. Bu durum temel pedagojik değerlerle uyuşmamaktadır. İkili ve üçlü eğitim gibi kavramları uygar dünya on yıllar önce terk etmiştir. Bu sistem dünyanın geri kalmış bölgelerinde uygulanmaktadır. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yeni eğitim sistemini uygulamak adına bütün okullarda ikili eğitim sistemine geçmesi, eğitimin niteliğinin daha da ortadan kalkmasına yol açacaktır

Yönetmeliklere göre haftalık ders çizelgesinde teneffüsler en az 10 dakika ve en az bir teneffüs ise beslenme amaçlı olarak 20 dakika olarak düzenlenmiştir. Ders saati ise 40 dakika olarak düzenlenmiştir. İkili eğitim anne-baba ve çocuk ilişkilerini zedeleyen bir sistemdir. Çalışan anneler ve babalar yarım gün okula giden çocuklarına bakıcı bulmak, kreş bulmak gibi ilave masraflara yöneltilmektedirler. Ayrıca ikili eğitim pedagojik açıdan çocuğa yararlı değil aksine zararlıdır. Okul kültürünün ve okulun aidiyet duygusunun yok olmasını sağlamakta ve çocuk okula yabancı kalmaktadır. Bu da çocukta özgüven ve kurumsal güven duygularının gelişimine engel olmaktadır.

Şu anda ikili okullarda uygulanan zaman çizelgesine göre okullarda ders 07.20’de başlamakta 17.50 de bitmektedir. Yeni ders çizelgesinde ders sayıları artırılmıştır. Buna göre İlkokul 1. sınıflarda haftalık 30 saat,  5. Sınıflarda haftalık 36 saat ders okutulacaktır. Bu artışın doğal sonucu olarak okullarda ders 06.30 da başlayacak ve 18.40’da bitecektir. Antalya’da bu durum özellikle kış aylarında sorunlara yol açacaktır. Örneğin; Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin resmi raporlarına göre Antalya’da 15 Ekim tarihinde güneş 06.02 de doğmakta, 17.24’de batmaktadır. Saat 06.30daki dersine yetişebilmek için 1,5 saat hazırlanma ve yol süresine ihtiyaç duyan 5 yaşındaki bir çocuk saat 05.00’de kalkmalıdır. Gene 18.40’a kadar devam eden dersleri nedeniyle 9 yaşındaki bir çocuk güneş battıktan 1,5 saat sonra okuldan çıkacaktır. Aralık ayından itibaren ise durum daha da içinden çıkılmaz hal almaktadır. Güneş 07.02’de doğacak ve 16.48’de batacaktır. Çocuklarımız için okul yolu bir kâbusa dönecek, okulla olan ilişkilerde bozulmalar olacak, savunmasız, bağımlı ve korkuları olan çocuklar haline geleceklerdir. Veliler için ise bu servis parası ödemek, servislerde ve okullarda ekstra güvenlikçi paraları demek olacaktır. Bu durum veliler için de bir kâbus halini alacaktır. Ayrıca bu durum okullarda temizlik işlerinin yapılmasını engelleyecektir. 18.40’ta biten okuldan öğrenci ve öğretmenlerin ayrılması 19.00’dan önce olmayacaktır. O saatten sonra başlayan okul temizliği hem daha pahalı olacak hem de doğru dürüst yapılamayacaktır. Öğrenci okuldayken yapılan temizlik ise kaygan alanda çocuklar için tehlikeler yaratacaktır. Gene bu sistem okullar için fazladan ısınma ve aydınlanma giderleri yaratacaktır. Bunlar dikkate alındığında sistemin kaosa dönüşeceği açıktır.

İkili eğitim yöneticiler açısından da çalışma saatini artıracaktır. Bilindiği gibi okul yöneticileri yönetmelikler gereği okula açılış saatinden en az yarım saat evvel gelmek ve kapanış saatinden de en az yarım saat geç çıkmak durumundadırlar. İkili eğitime geçen okullarda ders saatlerinin de artması sonucu yöneticiler okula 06.00’da gelmek ve en erken 18.20 de ayrılmak zorundadırlar. Bu günlük 12 saati aşkın çalışma demektir. Haftalık çalışma ise bu durumda 60 saati bulmaktadır. Gerek ILO (Dünya Çalışma Örgütü) raporlarında gerekse AB’nin değişik anlaşmalarında çalışma saatleri haftalık 40 olarak belirlenmiş, bazı ülkeler bir yandan işsizliği azaltmak diğer yandan çalışanlara boş vakit sağlamak için çalışma saatlerini 35’e düşürmüşlerdir. Bizim okul yöneticilerimizin de derslere girdiği düşünüldüğünde 60 saatlik haftalık çalışma köle düzeni sürdürmekten başka bir şey değildir ve ILO sözleşmelerine açıkça aykırıdır. İkili eğitim okul yöneticilerini köleliğe mahkûm etmektedir.

Nurettin SÖNMEZ

Şube Başkanı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here