Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Midyat’ta 14 yaşındaki bir erkek

çocuğunun yurtta ilmihal hocası Halil Kurt tarafından tecavüze uğradığı iddialarının mahkemesinin görüldüğü gün olan 11 Temmuzda  Attalos Meydanında bir basın açıklaması yaparak tecavüzlere sessiz kalmayacaklarını ifade ettiler.

10 dakika  oturma eyleminin de yapıldığı  açıklama sırasında sık sık “Tecavüzlere sessiz kalmayacağız” ”Tecavüzcüler halka hesap verecek” “Tecavüzcü Devlet Hesap Verecek” sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan İhsan Nergis, Aylar önce Midyat’ta 14 yaşındaki bir erkek çocuğunun yurtta ilmihal hocası Halil Kurt tarafından tecavüze uğradığı iddiaları sonucu mahkemesinin bugün görüldüğünü vurgulayarak,  “Cinsel istismar, taciz ve tecavüz olayları incelendiğinde bu olayların faillerinin arasında büyük oranda kamu görevlilerinin olduğu görülmektedir. Asker, polis, korucu, mal müdürü, kaymakamlık personeli, imam, öğretmen, belediye çalışanı gibi geniş bir yelpazede kamu görevlilerinin isimleri bu olaylara fail olarak yansımıştır. Olaylar incelendiğinde adaletin tecavüz faillerini mağdurlarından daha çok koruduğu görülmektedir.” dedi.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak ülkemizde ve kentimizde meydana gelen tecavüz olaylarından  ciddi endişe duyduklarını ifade eden Nergis, “Barışın ve demokrasinin konuşulduğu bu günlerde hala taciz ve tecavüz olaylarının devam etmesi, faillerinin önemli bir kısmının kamu görevlisi olması ve faillerin korunması çabaları adalet sistemimiz açısından ciddi endişeler yaratmaktadır. Taciz ve tecavüz olaylarının yaygınlaşmasını toplumun yozlaşması ile eşdeğer görmekteyiz. Tacizcileri ve tecavüzcüleri korumanında taciz ve tecavüze ortaklık olduğunu belirtiyoruz.” şeklinde konuştu.

Fotoğraflar için bu linki tıklayınız

BASINA VE KAMUOYUNA

Dünya tarihi, egemen güçlerin boyun eğmeyen halklara yaptığı zulmün örnekleriyle doludur. Bugün nerede bir Ruanda adı geçiyorsa, nerede bir Sırbistan, bir Sri Lanka adı geçiyorsa insan olan yüreğinde bir sızı duyar. Bu acının en temel nedenlerinden bir tanesi de sömürge politikalarının kirli savaş aracı olarak şiddeti ve tecavüzü yaygınlaştırmasıdır.  Bunlar insanlık hafızasının en kara tablolarından sadece bir kaç tanesidir. Bütün dünyanın bildiği örneklerdir. Ancak ülkemiz de bu tür olaylar artmakta ve yaygınlaşmaktadır. Gün geçmiyor ki bir kadına yönelik şiddet, cinsel istismar, taciz veya tecavüz haberi alınmasın.

Pozantı, Şakran ve en son Antalya L Tipi cezaevindeki taciz, tecavüz ve cinsel istismar olaylarını çok yakın zamanda kamuoyu ile paylaşmıştık. Bugünde aylar önce Midyat’ta 14 yaşındaki bir erkek çocuğunun yurtta ilmihal hocası Halil Kurt tarafından tecavüze uğradığı iddiaları sonucu mahkemesinin olduğu gündür.

Cinsel istismar, taciz ve tecavüz olayları incelendiğinde bu olayların faillerinin arasında büyük oranda kamu görevlilerinin olduğu görülmektedir. Asker, polis, korucu, mal müdürü, kaymakamlık personeli, imam, öğretmen, belediye çalışanı gibi geniş bir yelpazede kamu görevlilerinin isimleri bu olaylara fail olarak yansımıştır. Olaylar incelendiğinde adaletin tecavüz faillerini mağdurlarından daha çok koruduğu görülmektedir.

Çeşitli tarihlerde ülkemizde gerçekleşen bazı örnek vakalar ülkemiz de kamu görevlileri eli ile tecavüzün nasıl yaygınlaştırıldığı ve tecavüzcülerin nasıl korunduğu görülmektedir. Bu vakaların bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

N.Ç: Mardin’de 13 yaşındaki N.Ç çoğunluğu devlet görevlisi olan 28 kişinin tecavüzüne uğradı. Mahkeme 8 yıl sürdü. 8 yılın sonunda mahkeme “rızası vardı” diyerek sanıkların bir kısmını serbest bırakıp diğerlerine en alt sınırdan ceza verdi.  Türkiye’nin tarihinde utanç davası olarak yerini almıştır.

H.Ö: Kendilerini polis olarak tanıtan 5 kişinin tecavüzüne uğradı. Mahkeme bu 5 kişinin “mevcut delil durumları, kuvvetli suç şüphesi taşımadığı” gerekçesiyle beraat ettirdi. H:Ö yaşadığı tecavüzün şokunu daha atlatamamış ve birkaç kere intihara teşebbüs etmiştir.

Siirt Toplu Tecavüz davası: Siirt’te, ilköğretim okulu öğrencisi 7 kız çocuğu, başta asker, polis, devlet memuru olmak üzere aralarında şeyhlerin, okul müdürünün, milletvekili akrabasının bulunduğu yüzlerce kişi tarafından tecavüze uğradı.  Olay emniyete bildirilmesine rağmen 6 yıl boyunca istismar devam etti. Mahkemeye intikal ettiği zaman sadece 36 kişi sanık olarak kabul edildi. Tecavüzcülerin kimliklerini saklamak için hemen yayın yasağı konulup duyurulması engellenmeye çalışıldı. Sanıkların bir kısmı beraat etti, diğerleri ise alt sınırdan ceza aldı.

K.D: Şanlıurfa’da 2012 tarihinde Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan 13 yaşındaki K.D. isimli kız çocuğu, yurdun önünden kaçırıldıktan sonra, üç kamu görevlisi tarafından ormanlık alanda tecavüze uğramıştır. Küçük kıza tecavüz edenlerin Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli; ikisi sağlık, biri güvenlik personeli olmak üzere üç kişi oldukları ortaya çıkmıştır.

Z.M: Diyarbakır Eğil ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki genç kız, aralarında korucu ve karakol komutanlarının bulunduğu 8 kişinin tecavüzüne uğradı. Bu tecavüzlerden hamile kaldı. Karakol komutanlarının tehditlerine rağmen mahkemeye çıkıp şikâyetçi oldu. Mahkeme 4 yıldır sürüyor ve bütün sanıklar tutuklanmadan, görevlerine devam etmektedir.

N.Y: Van Bahçesaray’da yaşayan 17 yaşındaki N.Y aralarında AKP belediye başkanının oğlu ve güvenlik görevlilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi tarafından uzun süre tecavüze maruz kaldı. N.Y bu tecavüzlerden hamile kalıp bir çocuk doğurmasına ve şikâyetçi olmasına rağmen mahkeme bütün sanıkları beraat etti.

N.F: Mardin-Midyat’a yaşayan 20 yaşındaki genç kadın, Temmuz 2013’te korucu olan Veli İnan ve akrabası Abdülkerim İşler tarafından kaçırılıp, tecavüze uğramıştır. N.F, korucuların bütün tehditlerine rağmen şikâyetçi olmuş fakat hiçbiri tutuklanmamıştır. Tutuklanmadıkları için de genç kadını sürekli kaçırma ve tecavüz etme girişiminde bulunmuşlardır. Bunun üzerine N.F, ‘‘   bunları kimse tutuklamayacak, kimsenin yüzüne bakamam, ben bu utançla yaşayamam’’ diyerek evdeki av tüfeğiyle intihar edip, yaşamına son vermiştir. N.F’ yi kaçırıp tecavüz eden ve ölümüne sebep olan korucular hala serbesttir.

Sayın basın emekçileri bizler Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak ülkemizde ve kentimizde meydana gelen bu olaylardan ciddi endişe duymaktayız. Barışın ve demokrasinin konuşulduğu bu günlerde hala taciz ve tecavüz olaylarının devam etmesi, faillerinin önemli bir kısmının kamu görevlisi olması ve faillerin korunması çabaları adalet sistemimiz açısından ciddi endişeler yaratmaktadır. Taciz ve tecavüz olaylarının yaygınlaşmasını toplumun yozlaşması ile eşdeğer görmekteyiz. Tacizcileri ve tecavüzcüleri korumanında taciz ve tecavüze ortaklık olduğunu belirtiyoruz.

ANTALYA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here