Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Antalya İl Örgütü üyeleri, AKP’nin despotik uygulamalarına,

özel hayat müdahalelerine ve de gerici-yobaz uygulamalarına karşı “sen Haziran’dan hiç bir şey anlamadın Tayyip!” demek için İl Örgütü Binası önünde toplanarak Cumhuriyet Meydanına yürüdü.

“Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa” “Yaşam da bizim karar da” “Kadın erkek el ele özgürleşmeye”, ”Faşizme Karşı Omuz Omuza”, ”Her yer Taksim her yer Direniş” Tayyip elini, evimizden çek” sloganlarıyla yürüyen ÖDP üyelerine çevredeki esnaf ve yurttaşlardan da alkışlarla destek geldi.

Gerçekler ortada
Cumhuriyet Meydanında basına açıklama yapan ÖDP Kadın Kolaylaştırıcılarından Jiyanda Kaya,” Erdoğan’ın sözünün, artık kıymeti de hükmü de kalmamıştır. Onun sözü hükmünü Haziran direnişinde yitirmiştir.” dedi.

Asıl tartışılması gerekenin gerici iktidar blokunun yarattığı ülke gerçeği olduğunu ifade eden Kaya, “Kadınlar ve gençler üzerinde kurulmaya çalışılan sözde ahlak baskısı, gerici iktidar blokunun adım adım geliştirmeye çalıştığı İslami despotizmin bir parçasıdır. Bugüne kadar pek çok farklı biçimde özellikle de kadınlar üzerinden gündeme getirilen bu tartışmalar içerisinde gündelik hayattaki baskı giderek artmaktadır. Birisinin birinden bir fazla yada bir eksik söylemesinin bir önemi yoktur. İktidar güçlerinin temsil ettiği zihniyet, bugün farklı biçimlerde gündelik hayatı dini gericiliğin kuşatması altına almaya çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

Gereken cevabı vereceğiz
“Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki, her tür baskı ve zorbalık karşısında hep birlikte mücadele edeceğiz. Bir gencin kapısına her kim dayanırsa karşısında bizleri bulanacağından, kime yaşam tarzı nedeniyle müdahale edilirse ona gereken cevabı vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. “ diyen Kaya, toplumun tüm ilerici, demokrat ve devrimci bireyleri, kesimleri olarak, tıpkı Gezi direnişinde olduğu gibi yine birleşik bir muhalefetle karşı koymaya devam edeceklerini söyledi.

HAZİRAN GÜNEŞİ BAŞINA GEÇEN
BAŞBAKANA SESLENİYORUZ
hayatımdan…
bedenimden…
kızlı erkekli oturmamdan…
çocuğumdan…
kaç çocuk doğuracağımdan...

SANANE
Anlaşılan Haziran güneşi Başbakan’ın başına geçmiş olmalı ki, olur olmaz, yerli yersiz konuşmalarla hayatımız hakkında hüküm vermeye çalışıyor.
Kızlı erkekli aynı evde kalıyorlar diye yaygara koparıp, polislerini ve kendi ispiyoncularını harekete geçmeye çağıran Erdoğan ve AKP, halk nezdinde artık kifayetsiz muhterisler olduğunun farkına varmalıdır.
Erdoğan’ın sözünün, artık kıymeti de hükmü de kalmamıştır. Onun sözü hükmünü Haziran direnişinde yitirmiştir.
Öncelikle, anlaşılan kendisini son Osmanlı padişahı zanneden Erdoğan’ı bu sözüyle baş başa ve kendi haline bırakıyoruz.
Bugün asıl tartışılması gereken gerici iktidar blokunun yarattığı ülke gerçeğidir.
Birisinin birinden bir fazla  yada bir eksik söylemesinin bir önemi yoktur. İktidar güçlerinin temsil ettiği zihniyet, bugün farklı biçimlerde gündelik hayatı dini gericiliğin kuşatması altına almaya çalışmaktadır.
Kadınlar ve gençler üzerinde kurulmaya çalışılan sözde ahlak baskısı, gerici iktidar blokunun adım adım geliştirmeye çalıştığı İslami despotizmin bir parçasıdır. Bugüne kadar pek çok farklı biçimde özellikle de kadınlar üzerinden gündeme getirilen bu tartışmalar içerisinde gündelik hayattaki baskı giderek artmaktadır.
Devlet eliyle geliştirilen baskı, toplumsal alanda yoğunlaşarak boğucu bir ortam yaratmaktadır. Artık gündelik hayatı düzenleyen kuralların din tarafından belirlenmeye başlandığı, Diyanet İşleri’nin gündelik hayata müdahalenin parçası haline geldiği, dinin kamusal alanda belirleyici bir konuma doğru getirildiği bir gerçeklik içerisinde yaşıyoruz.
AKP ve Erdoğan bu zihniyetle ülkenin kaderini ve geleceğini de teslim almaya çalışmaktadır.
Kadınlara, gençlere ve toplumun tüm ilerici-özgürlükçü değerlerine yönelik bu yeni saldırılar aynı zamanda Haziran direnişinin devrimci potansiyelini bastırmak üzere uygulamaya konulan düşük yoğunluklu iç savaşın da bir parçasıdır.
Buna karşı toplumun tüm ilerici, demokrat ve devrimci bireyleri, kesimleri olarak,tıpkı Gezi direnişinde olduğu gibi yine birleşik bir muhalefetle karşı koymaya devam edeceğiz.
Bu tartışma ve mücadele ülkenin geleceğinin Erdoğan’ın gerici zihniyetiyle mi belirleneceği yoksa Haziran’ın özgürlükçü ve eşitlikçi fikirleri etrafında mı şekilleneceğine ilişkin bir tartışma ve mücadeledir.
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki, her tür baskı ve zorbalık karşısında hep birlikte mücadele edeceğiz. Bir gencin kapısına her kim dayanırsa karşısında bizleri bulanacağından, kime yaşam tarzı nedeniyle müdahale edilirse ona gereken cevabı vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
Özgürlüklerimizi gerici AKP zihniyetine karşı mücadele ile savunacağız ve direnişimizle gerçekten özgür bir ülke ve hayat kuracağız…
Erdoğan’a sesleniyoruz… Hayatımızdan Sanane… Bedenimizden Sanane… Kaç çocuk yapacağımızdan sanane… Hangi gazetede kimin köşe yazacağından sanane… Muhabirlerin ne soracağından sanane… Evimizin içinden sanane… Kimle kaldığımdan sanane…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here