Emek ve Demokrasi güçleri Reyhanlı’da yaşanan katliamı yaptıkları

bir yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto etti. Kapalıyol Halk Bankası önünde toplanan yüzlerce kişi  Attalos Meydanı’na kadar , “Katil ABD işbirlikçi AKP”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Hatay halkı yalnız değildir” “ Katil ABD Ortadoğudan Defol”  “Susma Haykır Savaşa Hayıır” sloganları  ile yürüdü. Attalos Meydanı’nda ortak basın açıklmasını ÖDP İl Başkanı Zeynel Ergen okudu.

 Eylem fotoğrafları için

REYHANLI AKP’NİN ESERİDİR.

 

Önceki gün Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde, Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamlarından birisi yaşandı. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak öncelikle, bu vahşi katliamı kim yapmış olursa olsun kınıyor, ölen ve yaralanan yurttaşlarımız ve başta Reyhanlı olmak üzere Hatay halkının acılarını paylaşıyoruz. Acımız tarifsizdir. Yaşamını yitiren 50 insanımızın yakınlarına ve halklarımıza başsağlığı, yaralanan 51’i ağır  yüzlerce yurttaşımıza acil şifa diliyoruz.

Değerli Basın Emekçileri

Biz bu vahşeti çok iyi tanıyoruz. Irak’ta, Suriye’de mezhep çatışması kışkırtmak için patlatılan araç bombalarının bir benzeridir, Reyhanlı’da patlatılan. Reyhanlı katliamı, AKP iktidarının izlediği Suriye politikasının doğrudan bir sonucudur. Tıpkı Akçakale’ye düşen top mermileri gibi… Tıpkı Cilvegözü sınır kapısındaki patlama gibi…

Patlamanın ve yaşanan ölümlerin gerçek faili, emperyalizmin taşeronluğu ile komşularımıza karşı savaşçı bir politika izleyen AKP’dir.

Reyhanlı’da 50 yurttaşımızın canına mal olan katliam çok açıktır ki, AKP’nin izlediği savaş siyasetinin bir sonucudur. Reyhanlı katliamının bütün siyasi sorumluluğu AKP iktidarına aittir.

Değerli Basın Emekçileri

Suriye’de iç savaş gücü çetelere para ve silah yardımlarıyla savaşı kışkırtan, her fırsatta emperyalist güçlere askeri müdahale çağrısı yapan AKP, ülkemizi savaşın parçası haline getirmiştir.

Reyhanlı’da yaşananlar Suriye ile örtülü ve dolaylı olarak sürdürülen savaşın bir sonucudur ve savaşta olduğumuzun resmidir.

Gelinen noktada ‘stratejik derinlik’ adı altında ülkemizi emperyalist oyunun derin ve kirli operasyon merkezi haline getiren AKP politikalarının iflas ettiği görülmüştür.

AKP iktidarı, emperyalizmin güdümünde ve cihatçı çetelerle ittifak içerisinde ülkemizi hızla bir felakete doğru sürüklemektedir. Suriye’de olduğu üzere ülkemizde de halkı birbirine düşürmektedir.

Hem Suriye‘de hem de ülkemizde mezhepsel ve etnik bir ayrışmayı körükleyen, cihatçı güçlerin zalimane politikalarına destek veren bu politikalar, ülkemizi hızla bedelini halkların ödediği kanlı bir savaşın içerisine doğru sürüklemektedir. Hatay‘dan başlayarak bölgenin özel bir savaş üssü ve operasyon merkezi haline getirilmesi, halkın can güvenliğini ortadan kaldırmaktadır.

Erdoğan ve Davutoğlu bu ölümlerden yeni ölüm kararları çıkarma hevesi içerisinde sağa sola saldırmak ve suçu başkalarında aramak yerine derhal bu savaşçı politikaları terk etmelidir.

Değerli Basın Emekçileri

Katliam üzerine yayın yasağının getirilmesi ise, kamuoyunun doğru bilgilenmesinin önündeki en büyük engeldir. Böylesine önemli, nedenleri ve sonuçlarıyla tüm toplumu çok yakından ilgilendiren bir olay üzerine halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı “soruşturmanın selameti” dâhil olmak üzere hiçbir gerekçeyle ortadan kaldırılamaz.

İçişleri Bakanı Güler ise, daha patlamanın üzerinden 7 saat geçmişken “örgüt belli, kişiler büyük oranda belli, Suriye muhalefetiyle alakası yok, olay El Muhaberat’la bağlantılı” açıklaması yapmıştır. Devlet bu açıklamayla, olaya dair her türlü yoruma ipotek koymuş, hemen ardından TV’lere yayın yasağı getirilmiştir.

Roboski katliamını, üzerinden 500 gün geçtiği halde aydınlatamayanların, Reyhanlı’da bütün bağlantıları 7 saatte “açığa çıkarmaları” manidardır! Daha yaşamını yitiren yurttaşlarımızın kimliği belli olmamışken, bombalayanların kimliğinin belirlendiği iddiası trajikomiktir. AKP, gerçekleri kuru ithamlarla değil, belge ve delillerle ve zaman geçirmeden ortaya koymalıdır.

Değerli Basın Emekçileri

Hatay halkına dönük tehdit ve saldırılarla iç savaşı ülkemize taşıyan cihatçı çeteci güçler bütün kamp ve üsleriyle ülkemizden çıkarılmalı, bu güçlere yapılan silah ve para yardımına son verilmelidir. Suriye’ye dönük her tür müdahaleye son verilerek, Suriye’nin geleceğini Suriye halkı belirlemelidir.

Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, Suriye iç savaşının kışkırtılmasına, ülkemizin Suriye’ye yönelik emperyalist müdahalelerin merkez üssü haline getirilmesine ve mezhep ayrımlarına dayalı bölünmelerin karşısındayız. Halkların barış içinde bir arada yaşadığı bir dünya ve Türkiye’den yanayız.

Gün, daha fazla para ve güç için yoksul halkların üzerine bomba yağdıran, ülkelerin tarihin ve geleceğini yok eden emperyalist saldırganlığa ve onun işbirlikçisi olan AKP iktidarına karşı mücadele etme günüdür.

Gün, ülkemizin bağımsızlığı ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü için mücadele etme günüdür..

Barış ve özgürlük için emperyalizmi ve taşeronlarını ülkemizden ve bölgemizden kovacağız.

 

ÜLKEMİZİN VE BÖLGEMİZİN KAN DERYASINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE

İZİN VERMEYECEĞİZ

 

ANTALYA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here