Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nin gerçekleştirdiği eylem ve etkinliklerde kimi grupların sorumsuz davranışları, dayatmaları ve faydacı yaklaşımları tepkiye neden olurken birliğe destek veren örgüt ve kişi sayısı da giderek azalıyor.

Son olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü’ndeki eylemde yapılan dayatma ve faydacı yaklaşımların ardından Kobane’ye destek için Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısı ile bugün yapılan eylemdeki sorumsuz davranışlar, dayatmalar ve faydacı yaklaşımlarda tepkiye neden oldu.

Kapalı Yol Halk Bankası önünde Kobane’ye destek için toplanan yüzlerce kişinin Cumhuriyet Meydan’ına yürüyüşü sırasında özellikle ortaklaşılan sloganların dışına çıkılması, eylemin içeriği ile ilgisiz sloganların dayatılmasına bir çok kişi ve örgüt sloganlara katılmayarak tepki gösterirken bu durum eylemdeki dağınıklığın üzerinde etkili oldu.

KOBANE HALKI YALNIZ DEĞİLDİR

Ortadoğu halklarının barış ve istikrar içinde bir arada yaşayabilmesi büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Önce Irak’ın emperyalistler tarafından işgal edilmesi ardından yine emperyalistler eliyle Suriye’de yaratılan iç savaşla Ortadoğu gerici çetelerin cirit attığı bir coğrafyaya dönüştü. İşte bu ortamda gelişip büyüyen IŞİD ise bu gün tüm insanlığı tehdit etmekte.

IŞİD adı verilen çete, kontrol ettiği alanlarda Hıristiyanları, Şiileri, Ezidileri, farklı inanç gruplarını, özetle kendi ilkel anlayışı dışında kalan herkesi acımasızca katletmekte, kadınlara tecavüz etmekte, onları köleleştirmektedir. Dar kafalı ve zalim bir köktendinciliği dayatan IŞİD her türden insanlık suçunu işlemektedir.

Bugün sadece Kürt halkı değil, tüm insanlık Rojova’da, Kobane’de varlık-yokluk mücadelesiyle karşı karşıya.

Şengal’de Ezidileri ve Şengal halklarını katleden, kadın pazarları oluşturan her tür insanlık suçunu işlemekle kalmayan çete şimdi de Kobané’ye saldırmaktadır. Rojava halklarının kazanımlarını engellemeyi amaçlayan bu saldırılar her geçen gün daha tehlikeli bir hal almaktadır. Bölge insansızlaştırılmaya, Kobanê düşürülmeye, böylece kantonlar arasındaki ilişki kesilmeye çalışılmaktadır. Kadın-çocuk demeden halkı canice katleden IŞİD çetesinin saldırıları karşısında, çoğunluğunu yaşlılar, kadınlar ve çocukların oluşturduğu Kobanêliler, köylerini, topraklarını terk etmek zorunda kalmaktadır. Bunun yanında Kobanê halkı, en ağır silahlarla saldıran IŞİD’e karşı, imkansızlıklar içinde köy köy, ilçe ilçe sadece canlarını, topraklarını ve onurlarını değil, insanlığın gelecek umudunu da savunmaktadır.

Başta ABD olmak üzere, Ortadoğu’da siyasi hegemonya peşinde olan bölgesel ve uluslararası tüm güçlerin yarattığı, vahşet ve barbarlığı sembolü IŞİD’e karşı çıkmak, bugün her şeyden önce insani ve vicdani bir görevdir. IŞİD’e karşı halkların verdiği mücadele, insani değerleri, barışı, bölgede yaşayan tüm halkların özgürlüklerini savunma mücadelesidir.

AKP iktidarını sürdürmek için işte böyle bir çeteyle tehlikeli bir işbirliği içinde her türlü siyasi, ekonomik ve lojistik desteği sunmaktadır. Diğer taraftan, Ortadoğu topraklarının işgalcisi, Ortadoğu halklarının katliamcısı sıfatıyla askerlerini bu topraklardan çekmek zorunda kalan ABD, IŞİD sayesinde şimdi aynı topraklara bu kez de “kurtarıcı” kimliğiyle dönmüş durumdadır.

Bizler bunun IŞİD’i bitirmek için yapılmadığını çok iyi biliyoruz, ABD ve AKP her zamanki gibi ikiyüzlü bir politika izlemektedir.

Yanı başımızda yaşanan bu emperyalist, işgalci, çıkarcı, gerici/faşist saldırılara, bu insanlık dramına sessiz kalmayacağız. ABD ve AKP’nin beslemesi cihatçı çetelere, mezhepçi faşizme karşı direniş bugün emperyalizme karşı verilen mücadeleden ayrı düşünülemez. Bu mücadeleyi ortak bir direniş hattı içinde örgütlememiz gerektiği açıktır.

Yaşam ve özgürlük için, direnişi ve dayanışmayı bir arada büyüteceğiz. İktidarın savaş politikalarını durdurmak için sokaklara çıkmalıyız. Kobane halkının direnişi ile dayanışmayı büyütürken aynı anda AKP iktidarının halkımızı köleleştiren tüm dayatmalarını reddedeceğiz. AKP iktidarının IŞİD’e verdiği her türlü askeri, ekonomik, lojistik, siyasi desteğin hesabını mutlaka soracağız. İnsanlara tek bir inancı, tek bir dili, tek bir yaşam biçimini dayatan tüm güçlere ve anlayışlara karşı mücadele edeceğiz.

Ortadoğu’nun tüm dilleriyle anaların yaktığı ağıtlar bizim ağıtlarımızdır.

Bu insanlık suçlarını görmeyen gözlerin görmesi, duymayan kulakların duyması için daha güçlü haykıracağız, mücadeleyi büyüteceğiz. Bizim istediğimiz halkların eşit olduğu barış içinde, kardeşçe bir arada yaşadığı bir Ortadoğu’dur. İnsanları ırk mezhep ayrımına göre birbirine düşürenlere karşı bizim hedefimiz eşitliktir, kardeşliktir, özgürlüktür, barıştır, demokrasidir. Bizim için Filistin Şengal’dir. Şengal Gazze’dir. Gazze Kobane’dir.

Emperyalizmin ve bölge devletlerinin politikalarının sonucu palazlanan katliamcı barbarlara karşı bu bir insanlık mücadelesidir. Halkımızı, Kobane’deki bu insanlık mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ VE EŞİTLİĞİ

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here