Eğitim-Sen Yönetim Kurulu “Seçimin Görünmeyen Yüzü: Emekçiler” başlığı ile bir basın toplantısı yaptı.
Şube binasında yönetim kurulu üyeleri ile basın açıklaması yapan Şube Başkanı Kadir Öztürk, “Politik yanı bir yana, bu seçimde de eğitim emekçilerine değer verilmediğini bir daha deneyimledik.” dedi
SEÇİMİN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ: EMEKÇİLER
30 Mart 2014’te bir seçim yaşadık. Politik yanı bir yana, bu seçimde de eğitim emekçilerine değer verilmediğini bir daha deneyimledik.
Yerel seçim sürecinde ve sonucunda ortaya çıkan tablo göstermektedir ki; toplumsal sorunların çözümü demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilmesiyle mümkündür. Emekçilerin, yoksulların, gençlerin, kadınların talepleri; özgürlük, demokrasi ve eşitlik mücadelesi, AKP’nin insafına bırakılamayacak kadar değerlidir.
Bu seçim bir yerel seçim olmasına rağmen genel seçim havasında geçmiştir. Bu seçimden AKP’nin çıkmış olması; yolsuzluk ve usulsüzlükleri, dönen rüşvet çarkını, totaliter ve yasakçı zihniyeti aklamaz. AKP’nin bu politikalarına karşı dün olduğu gibi bugün de, tüm emek ve demokrasi güçleriyle birlikte karşı durmaya devam edecek ve hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz.
Türkiye’deki toplumsal kutuplaşma sandıklara da yansımıştır. Aradan günler geçmiş olmasına rağmen Türkiye’nin birçok yerinde sayım sırasında ve tutanaklarda hile yapıldığı, yakılmış oyların çöplüklerde bulunduğu gerekçeleriyle sonuçlara itiraz edilmiş olması ve yeniden sayımların yapılması; itirazların gösterilerle sürmesi, demokratik gösteri hakkını kullananlara yönelik kabul edilemez polis saldırıları, bu kutuplaşmanın devam edeceğinin göstergesidir.
İktidar bu kutuplaşmadan karlı çıktığını düşünüyorsa aldanıyor. Paralel yapının arkasına sığınan ve mağduriyet algısı yaratarak kitleleri yanına çeken bu iktidar bilmelidir ki emekçiler ne zorbalığa ne de seçilmişliğin arkasına saklanan ceberrut yönetim anlayışına izin verecektir.
Değerli basın emekçileri,
Bu seçimin görünmeyen yanı başta söylediğimiz gibi eğitim emekçilerinin bu seçimde de yok sayılmasıdır. Sizin de bildiğiniz gibi seçimlerde görev alanların çoğunluğunu eğitim emekçileri oluşturmaktadır.
Eğitim emekçileri seçim sürecinde görevli olmayı salt kendilerine ödenen ücret için talep etmemektedir. Demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimlerde görev alan eğitim emekçileri, seçim gününde insanlık dışı uygulamalara tabi tutulmuşlardır. Sabahın saat yedisinden ertesi sabahın yedisine kadar görevlendirilmeleri bir yana aç, susuz ve uykusuz bırakılmışlardır.
Seçimlerin ilkel koşullarda yürütülmesi nedeniyle sandık kurulunda görev yapan arkadaşlarımız İlçe Seçim Kurullarına dokümanları teslim etmek için gittikleri zaman, Adliye binasında insanlık dışı bir manzarayla karşı karşıya kalmışlardır. Saatlerce aç ve susuz bırakılmışlar, dışarı çıkamamış ya ayakta ya da yerlerde seçim torbalarının yanında oturarak oy pusulalarını teslim etmeyi beklemişlerdir.
Oy pusulaları ve torbaları teslim etme sırasında da büyük bir kargaşa ile karşılaşmışlar, karmaşık hale gelen evrak tutanakları nedeniyle hesap tutturma işlemleri de saatlerce sürmüştür. 21.Yüzyılda hala böylesi bir seçim süreci yaşamayı ne biz ne de siyasal hayatımız hak etmektedir.
Sonuç olarak; Eğitim emekçilerinin köle olmadığını bu iktidar ve tüm iktidarlar anlamalı, gelecek seçimlere ilişkin önlemler alınmalıdır. İktidar, görev almadığımız ya da görev yapmayı reddettiğimiz bir seçimin nasıl gerçekleştirileceğini şimdiden hesaplamalıdır.
A.Kadir ÖZTÜRK
ŞUBE BAŞKANI