Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Antalya Şubesi dernek genel merkezlerine ve alevilere dönük son zamanda artan saldırıları yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti
. Kışlahan meydanında toplanan dernek üyeleri adına PSAKD Antalya Şubesi yönetim kurulu üyesi Olcay Şimşek basın açıklaması okudu. Şimşek “Şimdi kimse bize bunlar sıradan adli hırsızlık vakası demesin. Sistematik saldırıların Alevi felsefesine ve kültürel değerlerine yarınlara taşımak adına misyon üstlenen, yarattığı, kaybettiği değerlerle özgür, demokratik laik bir ülkede onurluca yaşamak isteyen sevgiyi ve insanı merkezine koyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneğini, kimse mücadelesinden alıkoyamaz.”dedi. Eylem boyunca sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”,”Pirsultan pirimiz kızıl başlık yolumuz” ve “Direne direne kazanacağız sloganları” atıldı. Eyleme Antalya’da ki sosyalist partiler ve dernekler de destek verdi
TALAN ETSENİZDE CANLARIMIZI YÜREKLERİMİZDEN ÇALAMAYACAKSINIZ.
YER : ANKARA TRT
TARİH : TEMMUZ 2011
TRT faili meçhul adlı sözde belgeselle katilleri aklayan yayınları 2 Temmuz öncesine getirip üç kez yanlı yayın yaparak, Sivas katliamı konusunda insanların kafalarını karıştırarak katilleri aklamaya çalışıyor.
YER : SİVAS
TARİH : TEMMUZ 2011
Yıllardır Devletin Interpol’le aradığı Sivas katliamının en önemli faillerinden firari sanık Cafer ERÇAKMAK 10 Temmuz 2011 de Sivas’ta hükümet konağına 200 metre mesafede oğlunun evinden mezarlığa defnediliyor.
YER : SİVAS
TARİH : 2 TEMMUZ
Madımak utanç müzesi olması konusunda kamuoyunun yıllardır verdiği mücadele bu yıl Sivas’ta Gaz bombaları ile yıldırılmaya çalışılmış, anmaların yapılmaması için kamuoyu baskı altına alınarak sindirilmeye çalışılıyor.
YER : İSTANBUL-KARTAL
TARİH : AĞUSTOS 2011
Kartal Şubemizde asılan ‘Sevgi bizim dinimizdir’ pankartı kimliği belirsiz kişilerce parçalanarak kaçırılıyor.
YER : ÇORUM
TARİH : EYLÜL 2011
Çorum Şubemiz tarafından ‘bilimsel özgür demokratik laik bir eğitim istiyoruz, zorunlu din derslerine hayır’ adlı basın açıklamasına çağrı bildirilerini dağıttıkları için beş yöneticimiz göz altına alınıyor.
YER : ANKARA-YENİMAHALLE
TARİH : EYLÜL-2011
Yenimahalle Şubemiz düzenlemiş olduğu piknikte ‘cem evlerimizi istiyoruz’ pankartı polislerce indirilmek istenmiş yöneticilerimiz tehdit edilerek tartaklanmıştır.
YER : ANKARA-KIZILAY
TARİH : EYLÜL 2011
Menekşe Sokakta bulunan Ankara Şubemiz kimliği belirsiz kişilerce kundaklanıyor, bilgisayar, semah kıyafetleri, sine vizyon takımı, müzikal malzemeler ve CD.ler alınıyor.
YER : İSTANBUL-DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ
TARİH : EYLÜL 2011
Temmuz 2011 tarihinde Sivas’ta katledilen şair Metin ALTIOK’un kızı Zeynep ALTIOK Doğuş Üniversitesi Rektörü tarafından odasına çağrılarak basına ‘Sizin babanız hiç öldü mü, katillerle babamın ismini yan yana yazamazsınız, kendi ellerimle sökeceğim’ dediği için önce uyarılıyor, korku imparatorluğu tarafından işten el çektiriliyor.
YER : ANKARA-KIZILAY
TARİH : EKİM-2011
Türkiye’nin başkenti ANKARA’nın merkezinde bulunan Emniyetin ana halter diye adlandırdığı, Ziya Gökalp Caddesi 16/15 adresinde bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezimize kimliği belirsiz kişilerce demir kapının göbeği sökülerek kundaklama gerçekleştiriliyor.
Ne acıdır ki.. saldırının kundaklamanın olduğu yer Madımak katliamında yitirdiğimiz canlarımızın özel eşyalarının olduğu müze (AKP iktidarı Madımak otelini utanç müzesi yapmamanın utancıyla yaşaya dursun) müzede bulunan fotoğraf makineleri, saatler, sazlar, kitaplar, bir kısım özel eşyalar alınmış, bir kısmı da ortalığa saçılmıştır.
Dolaplar, masa üstündeki evraklar karıştırılmış, LCD monitör, cep telefonu alınmıştır.
Şimdi kimse bize bunlar sıradan adli hırsızlık vakası demesin. Sistematik saldırıların Alevi felsefesine ve kültürel değerlerine yarınlara taşımak adına misyon üstlenen, yarattığı, kaybettiği değerlerle özgür, demokratik laik bir ülkede onurluca yaşamak isteyen sevgiyi ve insanı merkezine koyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneğini, kimse mücadelesinden alıkoyamaz.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ‘Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan diyenlerin’ yürüdüğü yoldur.
Yüreklerinde korku yoktur.
Görünen odur ki Aleviler, sistemli ve sistematik bir şekilde sindirme politikası ile karşı karşıyadır. Bu provakatif yaklaşımları dün de gördük.
Önceki yıllarda Karşıyaka da bulunan Anıt mezara saldıranlar şimdi de özel eşyalarına saldırıyorlar.
Puslu havayı kimlerin sevdiğini Sivas’tan, Çorum’dan, Maraş’tan biliyoruz.
Şu bilinmelidir ki katliamların karanlığını açığa çıkartma mücadelemize engel olunamayacaktır.
Madımak’ın utanç müzesi olması ve zorunlu din derslerine hayır dediğimiz bir süreçte saldırıların gerçekleşmesinin tek bir boyutu vardır.
Alevileri baskıyla, gözaltıyla, çarpmayla, çırpmayla, yakmayla, asimilasyonla, korkutarak sindiremezsiniz.
Pir Sultan’ın inancı, bilinci, direnci ve yaratılan tüm değerler adına mücadelemizi dünden daha kararlı bir şekilde sürdürüp, saldırıları gerçekleştirenleri nefretle kınıyor. Faillerinin bir an önce yargı önüne çıkartılmasının takipçisi olacağımızın kamuoyunca bilinmesini istiyoruz.
SİVAS’IN IŞIĞI HİÇ SÖNMEYECEK.
Kadılar, müftüler fetva yazarsa
İşte kement, işte boynum, asarsa
İşte hançer, işte kellem, keserse
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan