Emek ve Demokrasi Güçleri Akdeniz Üniversitesi’ndeki soruşturmaları,baskıları ve faşist saldırıları yaptıkları bir açıklama ile protesto ettiler.
Akdeniz Üniversitesi Meltem girişinde toplanan yüzlerce kişinin sık sık “Faşizme Karşı Omuz Omuza, Baskılar Bizi Yıldıramaz, Akdeniz Faşizme Mezar Olacak” sloganları attığı eylemde basın açıklamasını Kadir Öztürk okudu.

KESK Antalya Şubeler Platformu, TTB Antalya Tabip Odası, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve öğrencilerden ‘ oluşan heyet A.Ü. Rektörü ile görüşmeye gitti. Rektörün görüşme talebine olumsuz vermesi üzerine Rektörlük Genel Sekreteri ile yapılan görüşmede talepler iletilerek, sürecin takipçisi olunacağı vurgulandı,

FOTOĞRAFLAR İÇİN BU LİNKİ TIKLAYINIZ

Öğrencilerimizin yanındayız
Hakkındaki yolsuzluk iddiaları, gerici uygulamaları, öğrenciler, akademisyenle üniversite çalışanları üzerindeki baskıcı tutumları ile sürekli gündeme gelen Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü bu kez de yüzlerce öğrencimize soruşturma açmasıyla bir kez daha gündemde.
Açılan bu son soruşturmaların akademik özgürlük anlayışından, inandırıcılıktan uzaklığı ve toplumsal sorunlara duyarlı, gençlerimizi baskı altına almaya ve belki de onlarcasının öğrenciliklerinin sona erdirilmesine dönük soruşturmalar olduğunu çok iyi biliyoruz. O nedenle bu gün buraya bu duruma sessiz kalmayacağımızı ve gençlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak için toplandık.
Değerli Basın Emekçileri
Öğrencilerimize başlatılan soruşturmalara gerekçe olarak, en temel anayasal demokratik hakları olan basın açıklamasına katılmak, protesto yürüyüşü gerçekleştirmek gibi gerekçeler gösterilmektedir. Hatta bazılarına katılmadıkları eylemlerden dahi soruşturma başlatılmıştır.
*Öğrencilerin yaptıkları tüm çalışmalar soruşturma nedeni.
*Türkiye’nin bir çok üniversitesinde olduğu gibi gençlerimizin yıllardır direnerek, bedel ödeyerek kazandıkları haklar olan kampus içersin de bildiri dağıtma, afiş asma, stand açma, pankart asmak gibi faaliyetler soruşturma nedeni.
Üniversite içerisinde kameralar aracılığıyla gözetlenilmeyen bir alan kalmazken, öte yandan her köşe başında bekleyen sivil polisler ve özel güvenlik görevlileri ayrıca gözetleme fişleme faaliyetini sürdürüyor. Okul içerisinde yürürken sizi gördüğünde heyecanla cebinden kalemini kâğıdını çıkartıp attığınız adımı, selam verdiğiniz insanı not alan kendini bilmez kuklaların Akdeniz Üniversitesi’ne ve Antalya Valiliğine ulaştırdığı “bilgilerle” her geçen gün açılan soruşturmalara bir yenisi daha ekleniyor.
Kısıtlı olan ifade ve fikir özgürlüğüne bile rahmet okutan Polis-İdare işbirliği, artan baskıyla beraber gençlerimizin siyaset yapma hakkı ellerinden alınmak isteniyor.
Akdeniz Üniversitesi’nde yüzlerce öğrencimize açılan soruşturma terörüyle gençlerimizin ifade özgürlüğüne bir kez daha saldırılıyor.
Değerli Basın Emekçileri
Eğitim merkezi olması gereken üniversiteler AKP iktidarı döneminde de, öğrencilere yönelik baskı, ırkçı saldırı ve soruşturma merkezleri haline dönüştürülmüş durumda.
“Bir taraftan ileri demokrasi nutukları atılırken diğer taraftan ülkemizin hızla tek adam diktasına doğru sürüklenmek istendiği çok kritik bir dönemdeyiz. AKP iktidarı her geçen gün daha da otoriterleşen faşizan düzenine muhalefet eden herkesi potansiyel suçlu olarak görüyor.
Gezi Direnişinin ardından toplumun direnme potansiyelini sindirmek amacıyla toplumsal muhalefetin geliştiği her dönemde soruşturmalar, cezalar, tehditler, polis saldırılarıyla direnme eğilimleri teslim alınmaya çalışılıyor. Üniversiteleri kışla haline getiren AKP iktidarı; gerek YÖK eliyle, gerek beslediği cihatçı-faşist çetelerle baskıyı derinleştiriyor. Soruşturmaları protesto etmek isteyen öğrencilerimizin üzerine polisler, özel güvenlik görevlileri ve faşistler gönderiliyor.
Onlar korkuyorlar, mücadele edenlerden, gençlerden, Gezi’den korkuyorlar! Evet, korkunun dışa yansımasıdır öğrencilerimizi, bilim insanlarımızı, emekçilerimizi sindirmek istemeleri.
Değerli Basın Emekçileri
Kendisini AKP iktidarının arka bahçesi olarak gören, tüm ülkede olduğu gibi hukuksuzluğun hakim olduğu, para getirmeyen hiçbir şeyin kampüs kapılarından içeri sokulmadığı, yönetimin siyasi kaygılarına uyum göstermeyen herkesin gerekçesiz biçimde kriminalize edildiği bu iklimde Akdeniz Üniversitesinin, akademik niteliğe kavuşma ufku yok edilmekte, iri kıyım bir liseye dönüştürülmek istenmektedir.
Polislerin, faşistlerin ve Üniversite dışından getirtilen bindirilmiş kıtaların yanında bunlara paralel olarak “Özel Güvenlik Birimleri” nin üniversitelerde baskı, yıldırma ve şiddetin aktif unsurları haline getirilmiş olmasına da sessiz kalmayacağız.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak öğrencilerimizle dayanışma içerisinde olmayı bundan sonrada sürdüreceğiz. Tüm bileşenleri ile demokratik ve özgür üniversite mücadelesine kararlılıkla devam edeceğiz.
Bilimin ve düşüncenin sınırsız özgürlüğünün, eleştirel aklın özgürlüğünün üniversitelerde de egemen kılınabilmesi için faşizan anlayışlara izin vermeyeceğiz.
En temel haklarını kullanan; özgürlüklere yapılan saldırıları protesto ederken saldırıya uğrayan, soruşturmalar açılan öğrencilerimizin, yanındayız. Yanlarında olmaya özgürlükler için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Akademik özgürlüğü savunan, bilime önem veren, toplumsal özgürlükleri ve dayanışmayı önemseyen, ülkenin geleceğinden kaygı duyan herkesi saldırıların karşısında olmaya, soruşturmalar açılan, saldırılara uğrayan öğrencilerimizle dayanışmaya, akademik, toplumsal hak ve özgürlükleri korumaya çağırıyoruz.
Soruşturmalar derhal geri çekilmeli, baskılara son verilmelidir.
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here