Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez yaptığı yazılı açıklamada depremzedelere yönelik polis şiddetinin ve zorbalığın kabul edilemez olduğunu söyledi.
Açıklamada “Van’da, depremzedelerin sabah saatlerinde valilik önündeki protesto eylemine polisin tazyikli su ve gaz bombasıyla saldırması, polis şiddetinin depremde bile üstelik deprem mağdurlarına yönelik olarak gerçekleşmesinin önüne geçememiştir.” ifadelerine yer veren Sönmez “Depremzedelere yönelik polis şiddeti tüm Türkiye’yi üzüntüye boğarken, “yandaş medya” tarafından anında meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Tepkilerini dile getiren depremzedeler peşinen “provokatör” olarak ilan edilerek, yaşanan zorbalığa “yandaş” kılıfı uydurulmaya çalışılmıştır.” dedi
Depremzedelere Yönelik Polis Şiddeti ve Zorbalık Kabul Edilemez!
9 Kasım akşamı bir kez daha depremle yıkılan Van’da, depremzedelerin sabah saatlerinde valilik önündeki protesto eylemine polisin tazyikli su ve gaz bombasıyla saldırması, polis şiddetinin depremde bile üstelik deprem mağdurlarına yönelik olarak gerçekleşmesinin önüne geçememiştir.
Bayram Otel önünde bulunan depremzedeler olay yerine gelen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a tepkilerini dile getirmiş, deprem sonrası müdahale ve arama kurtarma çalışmalarında yaşanan sorunları protesto etmek istemiştir. Depremzedelerin içinde bulunduğu ruh halini önemsemeyen Bakan Atalay’ın alandan ayrılmasının hemen ardından polis gaz bombaları ile müdahalede bulunmuş ve polis şiddeti sonucunda 2 kişi hafif şekilde yaralanırken, 3 kişi de gözaltına alınmıştır. Polisin attığı gaz bombası nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarına ara vermek zorunda kalması başlı başına bir skandaldır.
Depremzedelere yönelik polis şiddeti tüm Türkiye’yi üzüntüye boğarken, “yandaş medya” tarafından anında meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Tepkilerini dile getiren depremzedeler peşinen “provokatör” olarak ilan edilerek, yaşanan zorbalığa “yandaş” kılıfı uydurulmaya çalışılmıştır.
7,2’lik ilk deprem sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “evlerinize girebilirsiniz, artık deprem riski yok” sözleri ardından gerçekleşen ikinci deprem, kelimenin tam anlamıyla bir cinayettir. Depremin başından bu yana seçilmiş belediye başkanlarını ve meslek örgütlerini dışlayan, toplanan yardımların dağıtımında bile ayrımcılık yapan AKP Hükümeti, bu cinayetin bir numaralı sorumlusudur. Depremzedelerin haklı tepkilerine bile tahammül edemeyen ve polislerini halkın üzerine salan hükümet, bu şekilde suçunu örtmeye çalışmaktadır.
Eğitim Sen olarak depremzedelere yönelik polis şiddetini kınıyor, emniyet güçleri ve hükümet yetkililerinin mevcut “kapasitelerini” zorlayıp, depremzedelerin çektiği acıları biraz olsun anlamalarını ve insafa gelmelerini bekliyoruz.
Nurettin SÖNMEZ
Antalya Şube Başkanı