Özgürlük ve Dayanışma Partisi Antalya İl Örgütü Binasında düzenlenen “İki Tutam Saç -Dersim’in Kayıp Kızları”

belgeselinin izlenmesi sırasında duygusal anlar yaşandı.

Çok sayıda kişinin izlediği gösterimin ardından belgeselin yönetmeni Nezahat Gündoğan ile bir söyleşi yapıldı. Gündoğan bu çalışma ile Dersim’in yüzlerce kayıp kızının olduğu, evlatlık verildiği, zorla topraklarından koparıldığı ve bunun bir politika olduğunun  açığa çıktığını söyledi.

Çalışma sürüyor

Dersim tarihine ya da 1937-38 sürecine dair bütünlüklü bir film yapmayı hedeflemediklerini söyleyen Gündoğan, bu sürecin içinde çok önemli gördükleri bir konuyu tarihsel süreci de arka planına alarak işleyen bir belgesel yaptıklarını anlattı.

Sayıları oldukça fazla, yüzlerce diyebileceğimiz çocuk var, 70-80 tanesini öyküleriyle tespit ettik. Bunların bir kısmı ailelerini bir dönem sonra buluyor, bazılarıysa hiç bulamıyor. Bu çalışma basına yansıdıktan sonra yeni bilgiler de gelmeye başladı, insanlar kayıp yakınlarını bulmamız için bize ulaşıyor.

Sistemli bir politika

Dersimli kızların köklerinde koparılması sistemli bir politika. Sıdıka Avar’lı Elazığ Kız Enstitüsü bu politikanın yasal yönünü oluşturur. Çünkü orada şu mantıkla hareket edilir: Ulus birliğimizi yaratmada aile çok önemlidir. Ailede de kadın çok önemlidir. Kadın eğer düzgün Türkçe öğrenir ve Türk kültürüne dahil olursa biz ulus birliğimizi yaratırız. Bu kız çocuklarından yatılı olanlar yazları ailelerinin yanına gönderilir. Bunlara şu empoze edilir sizler küçük misyonerlersiniz, memleketinize döndüğünüzde “Öz Türk Kültürü” taşıyacaksınız. Diğer kızların rütbeli askerlere verilmesi tesadüf değil. Çünkü o günkü resmi ideolojinin yöntemi olarak  “ıslah ve modernleşme”nin en iyi gerçekleştirileceği yer bu ev içi eğitim ortamıdır. Orada dilinden kültüründen inancından koparılacak görüntü olarak “Ortalama Cumhuriyet Kadını” yaratılacaktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here