Ser verip sır vermeyen devrimci önder İbrahim Kaypakkaya

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen bir yürüyüş ve basın açıklamas ile anıldı..

Kapalı Yol Halk Bankası önünde toplanarak yürüyüşe geçen Emek ve Demokrasi Güçleri ‘’İbrahim yoldaş ölümsüzdür.’’,’’Bedel ödedik,bedel ödeteceğiz’’,’’Mahir,İbo,Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz’’,’’Yaşasın devrimci dayanışma’’, ’’Katil devlet hesap verecek’’ sloganlarıyla Attalos heykeli önüne kadar yürüdü.  Saygı duruşunun ardından ortak basın açıklamasını  Devrimci 78′liler  Federasyonu Antalya Girişimi Sözcüsü Kadir Zeybek okudu.

Zeybek şunları söyledi:

‘’Üzerinden geçen kırk yıla rağmen hala halkımızın yüreğinde ve bilincinde yaşayan devrimci önderlerimizden yiğit devrimci İbrahim kaypakkaya’yı ve onun şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinin mayıs şehitlerini selamlıyoruz.

‘’Yine 18 mayıs 1982’de Diyarbakır zindanında 12 eylül faşizmine karşı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine bedenlerini ateşe vererek meşale olan Ferhat Kurtay, Nemci Öner, Mahmut Zengin ve eşref anyık’ı 13 mayıs 1978’de kaypakkaya’nın ölüm yıldönümünde öldürülen Orhan Bakır’ı 31 Mayıs 1971’de Nurhak dağında öldürülen Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Manga’yı saygıyla anıyoruz.

‘’Halklara eşit,özgür sosyalist bir gelecek vaadi için aramızdan ayrılan onlarca kuşağın onbinlerce neferine,yola çıktıkları soylu hasretler için onlar gibi,son soluğuna kadar çaba göstereceğimize dair çaba göstereceğimize sözümüz var. İbrahim’in, haki’nin, dörtlerin Nurhak şehitlerinin kardeşleri olarak bizler, devrimcilerden bizlere kalanı can pahasına bırakılanı yükseltebilirsek varlığımızın gerçek anlamına ulaşacağını onları işte o zaman yaraşacağımızı biliyoruz.

‘’ İşkencenin insan bedeninde büyük yıkımlar yaratırken, azim ve kararlığın o işkence tezgahında yeniden doğuşunu, insan onurunu kuşatarak en yükseklere çıkışını sadece bir anlığına düşünün ve o yüreğin devrimci enerjisini hissedin. İçinizde giderek kabaran büyük bir coşku dalgası hissederseniz o Kaypakkaya’dır.

‘’ Bir halkın ayağa kalkarak önlenemez bir sele,tufana dönüştüğü bir yürüyüşte Haki’yi görürsünüz, dörtleri görürsünüz. O zaman sen o büyük durumu onlardan size geçen ve kuşaktan kuşağa akacak en büyük mirastır. İşte o mirasa bağlılığın derin sevgisidir bizlerde farklı yerlerde dursak da bugün bir araya getiren. Denizleri ipe götüren faşistlerin iç korkusudur. Çünkü Denizler mahkemelerde, dar ağaçlarında, zindan hücrelerinde hep ürperten bir fırtına gibidir. Mahirleri Kızıldere’de bir dağ evinde top  tüfek kurşun yağmuru altında katleden bu ürpertinin tufanlaşmış halidir. Ve tabiî ki İbrahimleri sorgu odalarında,dörtleri Diyarbakır zindanlarında kuşatan yıkılası düzenin geleceğinden ürken ve şiddete dönüşen vahşi özüdür. O vahşi öz bugün çılgınlık derecesinde halkımıza zulüm ölüm ve yoksulluk getiriyor. Adeta son nefesini veren bir sistemin hezeyanlarıyla emekçiye,gençlere,devrimcilere bütün muhaliflere azgınca saldırıyor. Çözüm ise bir kez daha emperyalizme,faşizme,şovenizme,militarizme karşı devrimci direniş ve eylem çizgisinde yatıyor. Bize gerçek çıkış yolunu gösteren önderlerimiz, işte bu yüzden hiç ölmüyorlar. İlk gün sıcaklığındaki gibi önümüze düşüyorlar,mücadelemizde yaşıyorlar.

‘’Devrim için düşenler ölümsüzdür…yaşasın devrim ve sosyalizm. Yaşasın Kürt ve Türk halkların özgürlük mücadelesi.. gün gelecek devran dönecek işkenceciler halka hesap verecek..’’

Anma,Basın açıklamasının ardından mayıs şehitleri ve ibo için okunan marşlarla sona erdi.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here