İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin üyelerine yönelik hukuksuz soruşturmaları ve uygulamalarıyla ilgili Eğitim Sen Antalya Şube Yönetim Kurulu bir basın toplantısı düzenledi.
Sendika binasında yapılan açıklamayı okuyan Şube Başkanı Nurettin Sönmez,” AKP İktidarı döneminde eğitim alanında yapılan değişikliklerin temel amacı eğitimi bilimsel özden uzaklaştırmaktır. İktidar bir taraftan eğitimi kendi istediği gibi dizayn ederken, diğer taraftan bu düzenlemelere itiraz edenler üzerindeki baskısını artırdı. Bu yaklaşıma bağlı olarak sendikamız üyelerine yönelik her türden baskı yöntemi uygulanmaya başlandı. “ dedi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü bu tür uygulamalardan vazgeçmeye çağıran Sönmez,”Eğitim Sen olarak bu tür yaklaşımları teşhir etme ve haklarımızı savunma noktasında her türden demokratik mücadeleyi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu
Türkiye’de son on yılda en fazla değişime uğrayan alan eğitim alanıdır.
Son dönemde eğitimde yaşananlarla ilgili bir değerlendirme yapmamız gerekirse,
• Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, geçtiğimiz yıllarda genel olarak kamu hizmetlerinde ve çalışma yaşamında, sermayenin ihtiyaçlarına uygun ve bu ihtiyaçlara paralel değişiklikler yaşanırken, söz konusu değişikliklerden en büyük payı, Türkiye`de en yaygın kamu hizmeti alanlarından birisi olan eğitim hizmetleri almıştır.
• Eğitimde gizli özelleştirme uygulamaları adım adım hayata geçirilmektedir. Okullar birer ticari işletmeye dönüştürülürken, öğrenci ve velilere “müşteri” gözüyle bakılmaya başlanmış, öğretmenlik mesleği değersizleştirilmiştir.
• Anayasada yer alan “eğitim hakkı”, yok edilmiştir.
• Eğitim sistemi tümüyle sınavlara endeksli hale getirilmiş, öğrencilere yarış atı muamelesi reva görülmüştür.
• Eğitimde esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma, sosyal hakları ve iş güvenliğini aşındırmış, eğitim emekçileri farklı statülere ayrılarak, mesleki dayanışmanın yerini rekabete bırakması hedeflenmiştir.
• Siyasi iktidar tarafından “parasız eğitim uygulaması” olarak sunulan uygulamalar, aslında yandaş çevrelere rant dağıtma aracı olarak kullanılmakta, kamu zarara uğratılmaktadır.
• İşsizler ordusunda ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen bulunmaktadır.
• Devasa sorunlarla boğuşmakta olan yükseköğretim, hazırlanan yeni yasa ile daha büyük bir sorunlar yumağı haline gelecektir.
• Artan sosyal eşitsizliklere paralel olarak eğitimde cinsiyet eşitsizliği derinleşmektedir.
• Eğitimde dinselleştirme uygulamaları, müfredata ve yardımcı kaynaklara doğrudan yansımış, bu konudaki sınır tanımazlık, hız kesmeden devam etmektedir.
• Müfredatla ilgili sansürcü ve yasakçı zihniyet sınır tanımaz hale gelmiştir.
• 4+4+4 dayatmasının yol açtığı sıkıntıları saymaya gerek bile yok. Çünkü yol açacağı sorunlar gün gibi ortadayken öylesine pervasız bir dayatma yapıldı ki velisiyle, öğrencisiyle, öğretmeniyle toplumun geniş kesimleri etkilendi.
Değerli Basın emekçileri
AKP İktidarı döneminde eğitim alanında yapılan değişikliklerin temel amacı eğitimi bilimsel özden uzaklaştırmaktır. İktidar bir taraftan eğitimi kendi istediği gibi dizayn ederken, diğer taraftan bu düzenlemelere itiraz edenler üzerindeki baskısını artırdı. Bu yaklaşıma bağlı olarak sendikamız üyelerine yönelik her türden baskı yöntemi uygulanmaya başlandı.
Bu çağdışı uygulamalardan birisi son olarak Gazipaşa’da yaşandı. Sendikamızın takvimini odasına asan okul müdürü üyemize soruşturma açıldı. Gazipaşa Mesleki Teknik Eğitim Merkezi Müdürü Hüseyin DEMİREL odasında Eğitim Sen’in takvimini bulundurduğu için Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğünün genelgesine dayandırılarak soruşturma açıldı. Üyemiz okul Müdürü Hüseyin DEMİREL hakkında daha önce de 24 Kasım Törenlerinde Gazipaşa Belediye başkanına tören sırasında çiçek verme izni verdiği için soruşturma açılmıştı.
Soruşturmaya dayanak olarak gösterilen Antalya İl Milli eğitim Müdürlüğü’nün genelgesi 4688 sayılı Kamu Çalışanları sendikaları Yasasına ve başbakanlık genelgelerine aykırıdır. Aynı zamanda örgütlenmeyi engellemeye dönük bir girişimdir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün genelgesi sendikaların demokratik bir şekilde çalışma yürütmelerinin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Bu genelgeye dayanılarak yüzlerce idareciye soruşturmalar açılması gerekir. Birçok okulun idareci odalarında yandaş sendikanın takvimleri, broşürleri bulunmaktadır. Bu idarecilere bu gerekçe ile soruşturmalar açılmıyor. Yine geçtiğimiz yıl iş bırakma eylemine katılan binlerce Eğitim Sen üyesi öğretmenlere soruşturma açan Milli Eğitim Müdürlüğü bugün kılık kıyafet yönetmeliğini yok sayanlara göz yummaktadır.
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bir sakıncalı uygulaması da kendi uzmanlarının dışında yetkin olmayan kimi vakıf, kişi veya şirketlerin öğrencilere seminer vermelerini sağlamaktır. Öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun konu başlıklarının da bulunduğu bu seminerde amaç kimi grupların okullarda öğrencilerle buluşmalarını sağlamak, onlara alan açmaktır. Milli eğitim Müdürlüğünün bu seminerleri verebilecek kadroları vardır, eğitimcileri vardır. Durum böyle iken bu vakıf, şirket, veya kişilere niçin seminer izni verilmektedir. Bu durumun açıklanması gerekmektedir.
Bu tür yaklaşımların eğitim sürecine bir katkısı yoktur. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nü bu tür uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Eğitim Sen olarak bu tür yaklaşımları teşhir etme ve haklarımızı savunma noktasında her türden demokratik mücadeleyi sürdüreceğiz.