Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP) Antalya İl Örgütü Cumhuriyet Meydanında yaptığı basın açıklamasında
“AKP’nin uyguladığı faşist teröre ve zulme boyun eğmeyeceğiz!” dedi.
Kapalı Yol boyunca “Faşizme Karşı Omuz Omuza””Baskılar Bizi Yıldıramaz” sloganları ile yürüyen ESP üyelerine Cumhuriyet Alanında bekleyen Emek ve Demokrasi Güçleride destek verdi.
Kısa bir süre oturma eyleminin de yapıldığı açıklamada “22. gününde şiddet, medya manipülasyonu ve yalanlarla bastırılamayan halk direnişinin polis operasyonu ile sindirilmeye çalışıldığının ifade edilerek “Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), ESP’nin il ve ilçe örgütleri, Sosyalist Gençlik Derneği, ETHA, Atılım Gazetesi ve Özgür Radyo’ya yönelik polis operasyonların halk direniş ve isyanının polis terörüyle bitirilemeyeceği, AKP’nin halka gücünün yetmeyeceği kaydedildi.
AKP’nin uyguladığı faşist teröre ve zulme boyun eğmeyeceğiz!
AKP Hükümetinin halka yönelik polis terörü sürüyor. Günlerdir estirilen bu faşist teröre karşı KESK, DİSK, TTB ve TMMOB’un aldığı bir günlük genel grev eylemleri de polis zoruyla engelleniyor. Polis, İstanbul ve Ankara’da işçi ve emekçilerin önüne barikatlar kurdu, en demokratik haklardan biri olan gösteri ve yürüyüş hakkını zorba bir şekilde gasp etti.
Sendika konfederasyonlarının ve meslek odalarının aldığı genel grev kararının ardından, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “Hergün gösteri ve yürüyüş mü olur” açıklaması ve “sonuçlarına katlanırlar” tehditi, AKP tipi demokrasinin yalın göstergesidir. Barışçıl kitle gösterilerine dahi binlerce polisle barikat kurulması, gaz bombaları ve tazyikli suyla emekçilere saldırılması ise onun faşist yüzünün dışavurumudur.
Valisinden Başbakanına tüm devlet ve hükümet sözcülerinin dillerine pelesenk ettikleri “polis, yalnızca şiddet içeren eylemlere müdahale ediyor” açıklamsının da düpedüz sahtekarlık olduğu bir kez daha açığa çıkmıştır. Başta İstanbul valisi olmak üzere, tüm devlet yetkililerine soruyoruz: İşçi ve emekçilerin bugünkü Taksim yürüyüşünün engellenemesine ve polis saldırısına neden olan ne tür bir şiddet gerekçesi vardır?
Açık ki, günlerdir yaşanan şiddetin kaynağı AKP’nin zulüm politikalarıdır. Demokratik hakları engelleyen yasa ve genelgelerdir. Dizginlerinden boşalmış polis şiddetidir. Tüm bunlara direnmek, polis saldırılarına karşı barikat kurmak, devlet terörüne karşı sesini yükseltmek meşrudur!
Meşruluğunu yitiren ise AKP Hükümetidir. Günlerdir sokakları zapteden milyonların iradesi, AKP’nin meşruluğunu yitirdiğini gösteren en temel kanıttır.
İşçi ve emekçilerin genel grev eyleminine yönelik tehditler savuran, sokaklarda polis barikatlarıyla yürüyüşleri engelleyen ve emekçilere saldıran, elleri satırlı sivil faşis grupları dağılan kitlenin üzerine sürerek iç savaş kışkırtıcılığı yapan AKP Hükümetini lanetliyoruz.
AKP’nin uyguladığ faşist teröre ve zulme boyun eğmeyeceğiz!
Direne direne kazanacağız!