Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi Zabıt Katipleri ve Yazı İşleri Müdürlerinin
sınava tabi tutulacak olmasını basın açıklaması yaparak protesto etti. Antalya Adliyesi personel girişi önünde bir araya gelen BES üyeleri attıkları sloganlarla AKP’yi ve uygulamayı protesto ettiler. BES üyeleri adına konuşan BES Antalya Şube Sekreteri Ayşe Şimşek, AKP Hükümetinin genelde kamu emekçilerine özelde ise yargı emekçilerine yönelik hak gasplarının artarak devam ettiğini, yoksulluk sınırı altında çalışmaya mahkûm edildiklerini belirterek, “Gelirimiz azalırken sürekli olarak iş yükümüzün artarak devam ettiği bir süreç yaşamaktayız.Bu süreç yaşanırken Büro Emekçileri Sendikası olarak kasım ayında “ İnsanca yaşam, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek” talebi ile başlattığımız mücadele programımızı 27 Şubat tarihinde yaptığımız görkemli bir grevle sonuçlandırdık.Bu süreç yaşanırken performans uygulamalarına, il içi ve il dışı rotasyon uygulamalarına karşı olduğumuzu iş güvencemizden asla ve asla vazgeçmeyeceğimizi hep birlikte haykırdık.” dedi.
Kırmızı çizgilerimiz
657 sayılı Devlet Memurları Kanunda değişikler yapılması ile ilgili Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile sendikalar arasında görüşmelerin devam ettiği bir süreçte KESK bütünlüğünde de kırmızı çizgilerimizi ortaya koyduk. Adalet Bakanlığında son günlerde yaşananlar taleplerimizdeki haklılığımızı duruşumuzun ne kadar doğru olduğunu da ortaya çıkarmış oldu.
“AKP hükümetinin niyeti Adalet Bakanlığında ortaya çıktı takke düştü kel göründü.” diyen Ayşe Şimşek “Adalet Bakanlığı tarafından 16.04.2013 tarihinde yayınlanan yazıyla, Zabıt Kâtiplerinin etkinlik ve yeterliliklerinin arttırılması için Adalet Komisyonlarında Zabıt Katibi unvanında görev yapan personelin klavye kullanımı yönünden sınava tabi tutulacağını, bu sınavda başarısız olanların üç ay sonra tekrar uygulama sınavına alınmaları ve neticesinde başarısız olanlar hakkında 657 sayılı Yasanın 98. Maddesi gereğince değerlendirilmede bulunulmasını tüm komisyonlara bildirilmiştir” şeklinde konuştu.
Yargının yüz akı emekçilerdir
Bu kararlarla, arka arkaya açılan yargı paketleriyle aşılamayan sorunlar, biriken davalar, artık adalet dağıtmaktan hızla uzaklaşarak çözümsüz kalan yargı sisteminin faturası Zabıt Kâtiplerine, yargı emekçilerine çıkarılmak istenmektedir. Bizzat Hâkim ve Savcıların yapması gereken “ön inceleme, elektronik imza yetki kullanımı, gerekçeli kararların yazılması” gibi işler dâhil her türlü işi yapan, yargının yükünü sırtında taşıyan Zabıt Kâtipleri mi adalet hizmetlerinin verilmesini aksatmaktadır, yoksa yargıdaki gerçek sorunları görmezden gelen siyasi iktidar mı?
Geç gelen adaletin sorumlusu havuz paraları, ulaşım ödeneği, fazla mesai ücreti gasp edilen, her türlü angarya dayatılan, en küçük hatasında disiplin soruşturmasına maruz kalan ve şimdi de esnek, kuralsız çalışmaya mahkûm edilerek iş güvencesi ortadan kaldırılmak istenen Zabıt Kâtipleri değildir. Onlar, yaptıkları işler 90 Kelimeyle ölçülemeyecek yargının yüz akı emekçilerdir.
Gerçekten bu kararın altında yatan duruşmaların aksaması, bazı Zabit Kâtiplerinin sonradan kaybettikleri belirtilen yazım becerileri mi yoksa performans mı?
Bu kararlarda asıl amaç, 657 DMK’nun 98. Maddesi ile tehdit edilerek giderek güvencesiz, sözleşmeli çalışmayı kabul ettirmektir. Zabıt Kâtipleriyle başlayıp, Yazı İşleri Müdürleri ile devam edecek olan performans ölçümlerini her yerde hayata geçirilmek istenilmektedir. Zabıt Kâtiplerinin bugün yaptığı iş 3 dakikada yanlışsız en az 90 kelime yazma ile ölçülebilir mi?
Performans, öncelikle çalışanla-çalışmayanı ayırt etme aracı değil, emekçileri birbirlerine düşürüp sömürme aracıdır. Sistematik tembelliğin, yargıdaki iş yükünün, güvensizliğin sorumlusu emekçiler değildir. Duruşmalara çıkarılmayan, farklı işlerde çalıştırılan, klavye kullandırılmayan Zabıt Kâtiplerini bugün sınava tabi tutulması kabul edilebilir bir durum değildir.
Mesleki hastalıklara yakalanan, Zabıt Kâtipliği, Yazı İşleri Müdürlüğü dışında Hâkim ve Savcıların iş yükünü paylaşan yargı emekçilerine ne olacak? Adalet Bakanlığı’nın yazısında da, Bakırköy Adalet Komisyonun kararında da altı çizilerek belirtilmiş; sözleşmeli olanların sözleşmesi fesih olacak, kadrolu olanlar ise iş yoğunluğu az olan başka bir (il dışı) adliyeye tayin işlemi yapılacağını” ifade etti.
Ayşe Şimşek yapılanın Büro-Memur Sen’i kurtarmaya çalışmak olduğunu söyleyerek; “Sendikamız tarafından yaşanılan süreç ve uygulamaya dönük olarak yargı emekçilerini aydınlatma, eylem ve etkinlik hazırlıkları başlatılmıştır. Bu süreçte Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan 16 Nisan 2013 tarihli yazıda Adalet Bakanlığı’nda yetkili sendika olan Büro Memur Sen’in talebi üzerine uygulamanın ertelendiğini bildirilmiştir. Yine malum sendikanın Web sayfasında yapılan açıklamada ilgili genelgenin iptal edildiği şeklinde bir açıklama yapılarak yargı emekçilerini yanıltmaktadır. “ dedi.
Truva atı
Kamu emekçilerinin yaşadığı hak kayıplarına karşı Büro Emekçileri Sendikası olarak mücadele ederken malum sendikanın üyelerine mesaj göndererek ilgili bakanla görüştük fazla mesailerimiz, ulaşım ödeneklerimiz tekrar verilmeye başlanılacak yaklaşımları ile eylemlerimizin altını boşaltmaya çalışılmıştır. 27 Şubat Grevimize yüz binin üzerinde büro emekçisinin katılması üzerine davet edildiği halde katılmadığı grevden bir gün sonra panik halinde ve hiç utanmadan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’le bir görüşme yaparak büro emekçilerini fazla mesai, ikramiye v.b konularda beklentiye sokan açıklamalarının tarafı olmuşlardır. Gelinen süreçte taleplerimiz halen karşılanmamıştır.
Bizler Adalet Bakanlığının bütçesi görüşülürken yaptığımız eylemlerle yargı emekçilerinin taleplerini meclise taşırken, ulaşım ödeneklerinin gaspına karşı direnirken, 14 Şubat günü ülke genelinde bordro yakma eylemleri yaparken, 27 Şubat tarihinde grev yaparken onlar işyerlerinde çanta, şemsiye şube başkanlarına otomobil dağıtmakla meşguldüler. Büro Memur Sen’den kitlesel istifaların yaşandığı bir dönemde yargı emekçileri içimizde Truva atı işlevi gören bu sendikaya tavrını belirlemiştir.
AKP iktidarını ve Adalet Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyoruz! diyen Ayşe Şimşek “Bizler yargı emekçileri olarak performans ve rotasyon uygulamalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi iş güvencemizin kaldırılması girişimlerine karşı topyekûn direniş başlatacağımızı kamuoyu ile paylaşıyor AKP’ ye sendikanı da al git diyoruz” dedi.