
GERÇEKLER
Sansalar da insanlar kendilerini –ne-
Ne neyiz ne hiçiz
Tekiz, biriz, birlikteyiz hepimiz.
–
Aşmasa da haddini sevgiler
Gönülden sever yürek
Alnından öper dudak
-Hiç kimse bilmese bile-
–
Aynı düşüncede olsa da ideolojilerimiz
Birlikte olamayız güzelim
-Fraksiyonlarımız farklı-
–
Barışlıktan kardeşlikten söz edilir
Barış öldürülür, kardeş dövülür
Kuş çığırtkanları gibi kanadı koparılan kuşun uçması beklenir
Yıldızlarıyla mavi gökyüzü suçlanır
Esen yele kefen biçilir.
–
Bu halk “neden” diye sorar cevabını bildiği soruya
Bir içim sudur bu halk da –hatta- bir içimlik su içemez.
–
İçi içini yer insanın
Yinede işine gider fabrika kızı
Durakta işçiler bekler, otobanda kodamanlar gider
-İstemese de sınıf oluyor insan-
Beyaz yaka
Siyah önlükleriyle
Daha çocuk iken
Okullarda ayırılmıştık ilk sınıflara
-Farkına vardığımız-
Okuldaymışız gibi hayat.
–
Hayat okul gibi
Hocası olmayan ipsiz düzen.
Düzenin öğrencisi bizler
Ne de mutsuz bireyler.
–
Biz özel insanlarız
Toplumu genel sayarsak
Avunmak için.
–
Hep “böyleymiş”, “buymuş” deriz cümle cemaat
Kulaktan duyma söylenti.
Okumak, öğrenmek, düşünmek, bilmek
Ne kadar uzak bize
Bu “böyle”, bu “bu” demek
Yarın kimin umrunda
–
Ve neden çocuk doğururlar
Geleceği sağlam olmayan
Yarın kimin umrunda ise.
06.01.2001- GÜVEN TÜRKAY