Hasan Kıyafet’in her öyküsü, bir toplumsal sorunu içerir. Sorunu görünür kılar, çözüm önerisi de öykünün içindedir.
ANSAN (ANTALYA SANATÇILAR DERNEĞİ) GELENEKSEL ÖYKÜ GÜNLERİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
22 Aralık 2012 günü ANSAN Geleneksel Öykü Günleri ile ilgili programını gerçekleştirdi. Bu yıl onur konuğu; Hasan Kıyafet idi. Yaşamı boyunca emeği ve emekçiyi savunan, yazdığı kitapların sayısı elliyi aşan, ilk kitabı 58 baskı yapan, ünlü sanatçı Hasan Kıyafet öykücülüğünü yazarlar masaya yatırdı.
Konuşmacılar: Niyazi Yaşar, Kâmile Yılmaz, Nuri Erkal, Salih Mercanoğlu, Şehmus Ay, oturum başkanı da Feyzi Ceylan’dı. “Düş Bahçesi” öyküsünü de Mustafa Ceylan okudu. ANSAN yönetimi, “Söz uçar, yazı kalır” sözünün gereği olarak, konuşma metinlerini kitaplaştırdı. Gelen katılımcılara dağıttı. Arşiv olarak da bu davranış güzeldi.
Hasan Kıyafet “Gerçekte her insan bir öyküdür. Her insanın mutlaka bir öyküsü olmalıdır. Ha öyküsüz insan, ha susuz değirmen. Ha ekinsiz harman, ha hükümsüz ferman. Öyküye sahip çıkmak, özgürlüğe sahip çıkmaktır” dedi.
Niyazi Yaşar; “Yaşamımıza, yüreğimize dokunan yazar Hasan Kıyafet’in Düş Bahçesi öyküsü, geçmişle gelecek arasında bir köprüdür. Bu öykü, yiğitlerin kılıçlarına, toprağın rahmine, testilerin kulpuna, buğdayların başağına emdirilen yaşama sevincidir” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Kâmile Yılmaz “Hasan Kıyafet’in her öyküsü, bir toplumsal sorunu içerir. Sorunu görünür kılar, çözüm önerisi de öykünün içindedir. Zaten yazdığı her kitabını yaşayarak yazmıştır. Teknolojiyi Türkiye’de ilk olarak öyküye Hasan Kıyafet soktu. Yaşadığı yere kendisini borçlu sayar ve oraları yazar. Türkiye’de en çok yaşadığı yeri yazan yazar Hasan Kıyafet olmuştur” dedi.
Feyzi Ceylan “yeryüzünün lanetlileri ile yeryüzünün efendileri arasındaki kavgayı gözümüzün önüne seriyor” dedi.
Şehmus Ay “Hasan Kıyafet üzerine söz almak, yaşayan bir tarih üzerine durup yeniden düşünmek anlamına gelir. Hasan Kıyafet, metinlerinde anti- kapitalist bir perspektif geliştirmiş, karşı çıktığı kapitalizmin yerine yeni bir düzen önermiştir” dedi.
Salih Mercanoğlu “Hasan Kıyafet’ten ileride ne kalır? Orhan Kemal’den ne kaldıysa o kalır. Hasan Kıyafet’in öykülerinde insanı odak olarak görebiliyorsak, insanın olduğu yerde aşkı da görmemiz doğaldır. Ama Hasan Kıyafet’in öykülerinde aşk, romantizmin ilerisinde, biraz daha yalın ve acımasızdır” diyor.
Nuri Erkal “Hasan Kıyafet gerçek sıcaklığı ve içtenliği insanda arar.Adlarından önce acıları tanıyanların yazarıdır. Bütün kavgaların kaynağında ekonomik yapıyı sorumlu tutar. Başat konuları arasında demokrasi ve sol gelir” dedi.
Salona konuklar sığmadı. Görülmemiş bir kalabalıkla program gerçekleşti. Programın sonunda, öğrenciler arası öykü yarışmasında, kazanan öğrencilere ödülleri verildi.İlköğretim öğrencisi, Sultan Zengin ve İlknur Yıldırım’ın öyküleri ikincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık öykü yazılanların içinde yoktu. Sıcacık bir dostluk içinde içilen çayların tadı da bir başkaydı.