22 Haziran 2012 Cuma günü ANSAN (Antalya Sanatçılar Derneği) iki etkinliğe ev sahipliği yaptı
. Konuşmacılar Kadın Yazarlar Derneği’nden (İzmir)Sevim Korkmaz Dinç, Kızbes Aydın ve Kâmile Yılmaz’dı.
Kâmile Yılmaz, etkinliğin iki ayrı bölümde sunulacağını, ilk bölümde F-Feminist Düşün Edebiyat Kültür Sanat Dergisi’nin tanıtılacağını, ikinci bölümde “Tutuklu Kadınlar için Kitap Kumbarası- Bir Kitap da sen at” projesinin sunulacağını söyleyerek açılış konuşmasına başladı. Açılış konuşmasında kısaca “Kadınların yazın alanına girmesi, hele bir de yayıncılığa soyunması, dikenli tarlalardan geçmek gibi zordur. Bütün ezberlerin bozulması, huzurun kaçmasıdır. Kadınlara en az yazın alanı açılır. Tanzimat’tan beri çıkan bağımsız kadın dergisi bir elin parmaklarını geçmez. Şimdi de parti ve grupların dergileri hariç, bağımsız kadın dergisi olarak sadece iki dergiyi görüyoruz: Feminist Politika ve Amargi. Üçüncüsü KYD (Kadın Yazarlar Derneği) nin çıkardığı Feminist Düşün Edebiyat Kültür Sanat Dergisi oldu” dedi. Birinci sayının “merhaba” yazısı dinleyiciler tarafından büyük bir dikkatle dinlendi.
Sevim Korkmaz Dinç, dergiyi çıkarma sürecini anlattı. “Dergiyi çıkarmadan önce, hazırlık ve tartışma süreci üç buçuk yıl sürdü. İçeriğini uzun süre tartıştık. Konusu, yazanları, görüş ve düşünüş olarak herkesi nasıl kucaklayacağı üzerinde uzun çalışmalar yapıldı. Her türlü Feminist düşünceyi kapsaması için uğraşıldı. Dünyada ve coğrafyamızda kadın hareketinin karşılaştığı sorunları görünür kılan, tartışan bir dergi olsun istedik. İstedik ki, kadınlar “Nasıl yazacağım, ne yazacağım” korkusu, kaygısı taşımadan, özgürce yazsınlar” dedi.
Sonra derginin içeriğine sıra geldi. Sevim Korkmaz Dinç “İstedik ki, her sayıda bir dosya konusu olsun ve Kadın tarihinde emeği geçen kadınlardan birini tanıtalım. İlk sayımızın dosya konusu, “8 Mart” idi. Kadın şairlerden Gülten Akın’ı tanıttık. Bu sayımızın konusu ise “Mahremiyet”, yine bir kadın şairi tanıtıyoruz. Bu sayımızda Sennur Sezer sayfamıza konuk oldu. Biliyorsunuz mahremiyet yeteri kadar konuşulmayan bir konu. Bu konuda kaynaklar oldukça az. Görüşler iki ana görüş etrafında toplanıyor. Birisi, kadın yaşamında mahremi savunmalı derken, diğeri kadını kamusal alandan uzaklaştıran, haklarını savunmada aciz bırakan mahremi deşifre etmeli diyor. Mahremiyet, sadece kadın bedeni ile mi sınırlı? Ya devletin mahremiyeti? Ya eril iktidarın mahremiyetle ilişkisi? Elimizden geldiğince, konuyu değişik boyutlarıyla ele almaya çalıştık. Umarız tartışmalar ve araştırmalar devam eder” dedi.
Etkinliğin ikinci bölümü “Tutuklu Kadınlara Kitap Kumbarası- Bir Kitap ta Sen At” projesinin tanıtılmasıydı. Türkiye çapında tutuklu kadınlara kitap götürebilmek için yola çıkılmıştı. İlk kampanyanın tanıtımı İzmir’de başladı. İkincisi Diyarbakır’da. Üçüncüsü de Antalya’da gerçekleştirildi. KYD üyesi ve ÇEKEV’in (Çiğli Evka 2 Kadın Kültür Evi) başkanı, Kızbes Aydın “Aydın olmanın sorumluluğunu taşıyarak, Seneca’nın ‘Bir kitaplık, bir hapishane kapatır’ sözüne uyarak bu yola çıktık. Biliyorsunuz son yıllarda kitaplıklar kapatılıp pıtrak gibi cezaevleri açılıyor. O da yetmiyor, altı kişilik koğuşlarda on sekiz kişi yatırılıyor. Kürtaj yasası savunulurken, çocukların yaşamı sözlerde önemseniyor da, cezaevine kapatılan çocukların yaşamları es geçiliyor. Onlara uygulanan taciz, tecavüz görmezden geliniyor.
Bu kitapları toplayıp ülkenin her yerinde, cezaevlerindeki kadın koğuşlarına, savcılık aracılığıyla dağıtacağız. Kampanyamızın adı, ‘ Tutuklu Kadınlara Kitap Kumbarası- Bir Kitap ta Sen At’ Muktedirler, kadın bedeni üzerinden cinsiyetçi, ayrımcı politikalar üretmeye devam ediyorlar. Böylesi bir ortamda Kadın Yazarlar Derneği olarak, ceza evlerini dolduran, yazar, çizer, gazeteci, siyasetçi, bilim insanı kadınlarla dayanışmak için, kampanyayı başlattık. Cezaevlerini kütüphaneye çevirerek, bilim, kültür, sanat ve düşünce özgürlüğüne biraz da olsa katkı sunacağımıza inanıyoruz. Buradaki temsilcimiz, Kâmile Yılmaz. Onu tanıyorsunuz, kitap yardımı yapmak isterseniz ona ulaşınız” dedi.
Dışarıda güneş yeşili öldürmenin, yüzleri soldurmanın derdindeyken, yana yana salonu dolduran, aydınlık yüzler, dost bakışlar dayanışmasıyla söyleşinin sonuna gelindi. Sevgili Günce’nin getirdiği, 1. Kadın Zirvesi Kitabı kumbaraya ilk giren kitap oldu. Salondan bazı sorular gelse de insanlar “Dilimiz ortak, yolumuz haklı ve gerçek” dercesine fazla soru sorma taraftarı olmadılar. Etkinlik sonunda, ANSAN’ın bahçesinde, dostça söyleşileri sürdürdük. Yüreğimizde insan sevgisi, dayanışmanın gücü, tükenmez umudumuzla, başka bir söyleşide buluşmak, F- Dergiyi desteklemek ve kitap kampanyasını Antalya’da büyütmek dileği ve beklentisiyle ayrıldık.