
Eğitim-Sen Antalya Şube Yürütme Kurulu, yarın yarıyıl tatiline girilecek
2014-2015 eğitim ve öğretim yılı dolayısıyla “2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı ilk yarısında MEB’in karnesi kırıklarla doludur” konulu bir açıklama yaptı Şube binasında yapılan açıklamamayı okuyan Eğitim Sen Şube Başkanı Kadir Öztürk, 2014-2015 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı 23 Ocak Cuma günü sona ereceğini hatırlatarak; 17 milyon 397 bin öğrenci ve 896 bin 222 öğretmen yarıyıl tatiline girecek dedi.
Öztürk, “2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk yarısı eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarının arttığı, kamu kaynaklarının özel okullara aktarıldığı, TOEG yerleştirmelerinin işkenceye dönüştüğü, eğitimde bilimden çok dini referanslara göre düzenlemelerin hayata geçirildiği, siyasi iktidarın eğitime ve topluma yönelik dayatmacı ve baskıcı uygulamalarının zirve yaptığı bir dönem olmuştur” diye belirtti.
‘EĞİTİMDE TİCARİLEŞME VE DİNSELLEŞME’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim alanında attığı her adımda öğretmen, öğrenci ve velileri mağdur ettiğini, paralı eğitim uygulamalarını arttırdığını, toplum içindeki sınıfsal çelişkileri eğitim sistemi üzerinden daha da derinleştirmekten çekinmediğini belirten Öztürk, “Eğitimde ticarileştirme ve dinselleştirme adımları artmıştır. Siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın 12 yıldır öncelikli gündemleri arasında yer alan eğitimin ticarileştirilmesi ve eğitimi dini kurallara göre düzenleme adımları, 2014-2015 eğitim öğretim yılı birinci yarıyılına da damgasını vurmuştur” şeklinde kaydetti.
Okulların İmam Hatip’e dönüştürülmesinden MEB’in istediği sonucu alamadığını ifade eden Öztürk, “Yeni bir hamle yaparak, itirazlara rağmen normal okullar içinde imam hatip sınıfları açtı, dini eğitim uygulamaları okul öncesine kreşlere kadar indirildi, din derslerine cami imamları girerken, okul öncesi çağdaki çocuklara yönelik cami gezileri organize edildi” diye belirtti.
‘ZORUNLU BAĞIŞ’
Öztürk, “Veliler bir taraftan her geçen yıl artan eğitim harcamalarını nasıl karşılayacağını kara kara düşünürken, 2014’te ilk kez yapılan TOEG sınavı ve yerleştirmelerinde çoğu yoksul emekçi ailelerin çocukları kendi istekleri dışında ya meslek liselerine ya da imam hatip liselerine yerleştirilmiştir. Bazı illerde öğrenciler evlerinden 150-200 km uzaktaki bir okula yerleştirilerek resmen cezalandırılmıştır. Çocuğunu başka okullara nakletmek isteyen velilere bürokratik engeller çıkarılmış, kontenjan olan okullara çocuğunu kaydetmek isteyen velilerden yüksek miktarlarda “zorunlu bağış” talep edilmiştir. Bazı veliler çocuklarını imam hatibe göndermektense açık liseye kaydetmeyi tercih etmiş olması düşündürücüdür” şeklinde konuştu