Türkiye sendikacılık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde tasfiyeciliğe ve işçi kıyımına tanıklık ediyoruz. DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri sendikasında anti demokratik uygulamalar tüm hızıyla devam ediyor. Son olarak turizm işçilerinin sendika üyelikleri kabul edilmedi. “Sendika İşçilerindir” diyen turizm işçisi Semra Yelsali, 30 ağustos günü yaptığı basın toplantısı ile Dev Turizm İş genel başkanı Mustafa Yahyaoğlu’nun işçi düşmanı tavırlarını eleştirerek üyeliğinin kabul edilmesini istedi.
Üyeliği kabul edilmeyen turizm işçisi Semra Yelsali:
“ Ben bir turizm işçisiyim. Yaklaşık yedi yıldır bu sektörde çalışıyorum. Her sezon farklı bir işletmede çalışmak zorunda kaldım.2012 yılında Devrimci Turizm İşçileri Sendikasına, kuruluşundan bir yıl sonra üye oldum. Resmi olmayan şube yöneticiliği ve DİSK’li kadınlar adına çeşitli toplantılara katılıp, sendika adına faaliyetlerde bulundum.”
“ 2015 yılında o dönem çalıştığım işletmenin kendisini farklı bir iş kolunda göstermesi üzerine üyeliğim zorunlu olarak düştü. 2017 yılında, 18 numaralı iş kolunda faaliyet gösteren bir işletmede çalışmaya başlamam ile tekrar sendika üyeliğimi yapmak için başvurdum. Fakat üyeliğim hiçbir gerekçe gösterilmeden, e-devlet üzerinden reddedildi. Eski genel Merkez yöneticisi olan turizm işçisi eşimin üyeliği de kabul edilmemişti.”
“ her şeyden önce bir turizm işçisi olarak, DİSK’e bağlı Dev Turizm İş’e üye olabilme hakkım engellenemez. Disiplin cezası gerektirecek bir durumda bulunmadığım halde, disiplin cezası verebilmesi için bile öncelikle üyeliğimi kabul etmesi ardından disiplin kuruluna sevk etmesi gerektiğini hatırlatıyorum.”
(Haberin tam metni: https://www.antalyasolu.org/haber-kategorileri/sendikalar/3243-sendika-koltuk-yenileyenlerin-degil-turizm-iscilerindir )
Çok acı. Bir turizm işçisi, DİSK’e bağlı bir sendikaya üye olmak istiyor. Aynı zamanda DİSK genel merkez yöneticisi olan Mustafa Yahyaoğlu tarafından hiç bir gerekçe gösterilmeden üyeliği kabul edilmiyor. Üyeliği kabul edilmeyen turizm işçilerinin sayısı giderek artıyor. Başta Antalya olmak üzere İstanbul’dan da üyeliği kabul edilmeyen turizm işçileri olduğu biliniyor. Üye işçilere ise “bizim gibi düşünmüyorsan seni de görevden alırız” deniliyor. Üye işçiler, tek tek aranarak taciz edilip istifa ettiriliyor. İstifa eden üyeleri daha önce görevden el çektirilen eş başkanın istifa ettirdiği yalanı atılıyor. Tüm iller aranarak bu ahlaksızca yalan servis ediliyor. Bu ahlaksızca yalan, işçiler tarafından ortaya çıkarılıyor. Turizm işçileri, eş başkandan dolayı değil taciz boyutunda arandıkları ve otelde çalıştıklarından dolayı mevcut sendika yönetiminin -işverenle görüşerek işten attıracakları- korkusundan dolayı istifa ettiğini anlatıyor. Darılmaca gücenmece demeden bunun adını koymak gerekir. Bunun adı “mafyatik sendikacılık”tır. Başkan gibi düşünmüyorsan burada seni yaşatmam anlayışıdır. Emek ve demokrasi güçleri olarak bu zihniyeti aramızda barındırmayalım. İşçi düşmanı bir zihniyetin, turizm işçilerinin sendikasını hem de başında “devrimci” olan bir sendikayı kendi çöplüğüne çevirmesine izin vermeyelim. İtibarsızlaştırılmaya çalışılan sendikaya işçiler sahip çıkıyor. Emek ve demokrasi güçleri olarak, “tek adam” zihniyetine itibar etmeyin. Bir turizm işçisi olan Semra Yelsali’nin dediği gibi “Sendika İşçilerindir”.
DİSK’in ilkelerine, tarihine saygısı olmayan, işçi düşmanı bu “tek adam” yönetimi artık DİSK zırhını çıkarmalıdır. Yalanın, iftiranın, dedikodunun, tasfiyecinin, mobbingin, zalimin DİSK’te işi yoktur. DİSK, kendi genel merkez yönetiminde bulunan bu şahsı derhal görevden alarak sendikayı işçilere teslim etmelidir. Sendikanın Ankara temsilcisini kendi gibi düşünmüyor diye görevden alan, genel örgütlenme uzmanını “solcu” diye tasfiye eden, 3 genel merkez yöneticisini “keyfi kararlarına” uymuyor diye görevden el çektiren, İstanbul şubenin işçiler tarafından yönetilmesine karşı çıkarak şubeyi fesheden bu faşistçe yönetim anlayışı, yıkılmaya mahkumdur. En azından İşçi sınıfının sendikalarında bu gibi anlayışlara yer yoktur.
Yazının başlığında “Dev Turizm İş nereye gidiyor? “demiştik. Turizm İşçilerinin bin bir emekle büyüttüğü, işçi sınıfının sendikası maalesef mafya tipi sendikacılıkla yönetiliyor. Ve gittiği yer daha önce Oleyis deneyiminde olduğu gibi Hak-İş görünüyor. Umarım turizm işçileri, mafya tipi sendikacılığa karşı örgütlenip bu anlayışı tarihin çöplüğüne atacaktır. Dev Turizm İş ise ait olduğu yerde DİSK’te, işçi sınıfının yanında olacaktır.
Hayrettin Bozbağ