
Akdeniz Üniversitesi öğrencilerinin sıra arkadaşlarıyla dayanışmak amaçlı düzenlemek istedikleri basın açıklamasına izin verilmedi.
Attalos Heykeli önünde sıra arkadaşları ile dayanışmak amacıyla toplanan Akdeniz Üniversitesi Öğrencilerine emniyet güçleri OHAL’i gerekçe göstererek izin vermedi. Uzun süren görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine öğrenciler basın açıklamalarını Çağdaş Gazeteciler Derneği Antalya Şube binasında yaptılar.
Akdeniz Üniversitesi mezuniyetinde “Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya” destek için pankart açtıkları gerekçesiyle gözaltına 6 öğrenci için yapılan basın açıklamasını Berna Şahin okudu.
Berna Şahin, “Daha birkaç gün önce hocalarımız Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için özgürlük isterken şimdi arkadaşlarımızın özgürlüğünü isteme sırası bize gelmiştir. Yarın bir gün bizi de alsalar inadına özgürlük diyecek mutlaka başkaları da olacaktır.” dedi.
Basına ve kamuoyuna;
09.06.2017 tarihinde Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’nda gerçekleşen toplu mezuniyet töreninde, İletişim Fakültesi öğrencileri KHK ile ihraç edildikten sonra açlık grevine başlayan ve şu an Sincan’da tutsak olan akademisyenler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek amaçlı “Açlık grevinde 93.gün.Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya özgürlük” yazılı bir pankart açtılar.Pankart açıldıktan hemen sonra arkadaşlarımız, Özel Güvenlik Birimleri ve faşistlerin saldırısına maruz kaldılar. Saldırılar sadece fiziki saldırı olarak kalmamış, aynı zamanda yandaş gazeteler arkadaşlarımızı çirkin isnatlarla alenen hedef göstermişlerdir.
KHK’larla birlikte görevinden alınan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça işi ve öğrencileri için onurlu bir mücadeleye girişmiştir. Bugün bu mücadele 97’nci gününde de kararlı bir şekilde devam etmektedir. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın mücadelesi Türkiye ve dünya kamuoyunda geniş yankı ve destek bulmuştur. Nihayetinde Semih ve Nuriye hocamız “yeni bir Gezi isyanına neden olabileceği” kaygısı ile gözaltına alınmışlardır. Nuriye ve Semih hocanın başlattığı mücadele AKP’nin ipliğini ortaya çıkardığı gibi halktan nasıl korktuklarını bir kere daha ortaya çıkarmıştır.
Bugün gelinen noktada ise Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın mücadelesi Türkiye’nin her yerinden destek bulmaktadır. Tüm bu desteği kırabilmek için İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu kameraların karşısına çıkarak Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı “terörist” ilan etmiştir. AKP’nin kendinden olmayan herkesi terörist ilan ettiği, KHK ile ihraç ettiği, içeri attığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu dönem gözümüzü yummakla, sırtımızı dönmekle geçip gidecek bir dönem değildir. AKP eliyle baskı ve gericiliğin günden güne ülkemize bir kara bulut gibi çöktüğü bu günleri ancak Semih Özakça ve Nuriye Gülmen gibi direnerek kırabiliriz.
İşte tam da bu amaçla arkadaşlarımız Dilan ESEN, Mehmet ALPSOY, Rıdvan SEVEN, Onur DURDAĞI, Selimcan ALABAY, Musa BADUR o gün açtıkları pankartla sadece destekte bulunmamış aynı zamanda AKP karşısında bir direniş örneği göstermiştir.AKP’nin en çok korktuğu şey olan “Hak” ve “Özgürlük” talebinden bulunmuşlardır. Arkadaşlarımız bu yüzden gözaltına alınmıştır.
O pankartın açıldığı mezuniyet töreninde, “Mezun olduk, Silivri nerede” yazan bir döviz daha vardı. Gerçektende arkadaşlarımız mezun olduktan birkaç gün sonra gözaltına alınmıştır. AKP adeta bize bir kara komedi düzeni yaşatmaktadır.
Ne zamandan beri işini istemek suç olmuştur. İşini isteyen insanlara destek vermek suç olmuştur. AKP’ye göre bu öyle alelade bir suçta değildir, bir terör suçudur. Çünkü arkadaşlarımız Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alınmıştır. Arkadaşlarımızı hedef gösteren gazeteler “Semih Özakça ve Nuriye Gülmen’e Özgürlük” pankartını terör propagandası olarak göstermiştir. Oysa biz çok iyi biliyoruz teröre kimin başvurduğunu, gencecik çocukları sokak ortasında kimlerin katlettiğini.
Arkadaşlarımız Nuriye ve Semih hocaya özgürlük istemiştir. Daha birkaç gün önce onlar özgürlük isterken şimdi arkadaşlarımızın özgürlüğünü isteme sırası bize gelmiştir. Yarın bir gün bizi de alsalar inadına özgürlük diyecek mutlaka başkaları da olacaktır.
Bir kez daha dile getiriyoruz ki gözaltındaki arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar “İnadına Özgürlük” mücadelemiz devam edecektir. Açlık grevinin 97’nci günündeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya özgürlük! Onlara destek olduğu için gözaltına alınan arkadaşlarımız Dilan ESEN, Mehmet ALPSOY, Rıdvan SEVEN, Onur DURDAĞI, Selimcan ALABAY Musa BADUR’a özgürlük!