Emek ve Demokrasi Güçleri, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda

mahpusların şiddet, çocuk hükümlülerin ise tecavüze iddialarının araştırılması için yürüdü.

Yüzlerce kişi, Kazım Özalp Caddesi(Kapalıyol) girişinde bir araya geldi. ‘Cezaevleri tecavüz evi değildir’ pankartı açarak yürüyüşe geçen grup, sık sık ‘Çocuklara tecavüz kabullenemez’, ‘Tecavüze üç çocuk yapmıyoruz’, ‘Tecavüzcüler bulunsun, hesap sorulsun’, ‘Metroya değil cezaevine ahlak, ‘Tecavüzcü devlet istemiyoruz’sloganları attı.

Attalos Heykeli önünde grup adına basın açıklaması yapan Çağdaş Hukukçular Derneği(ÇHD) Antalya Şube Başkanı Av.Nusret Gürgöz, Türkiye’de cezaevlerinin yaşam şartlarını eleştirerek, tüm uyarılara rağmen Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara şiddetin devam ettiğini söyledi.

Adana Pozantı Cezaevi’ndeki çocuk yaşlardaki mahpuslar üzerindeki şiddet ve tecavüzün Antalya L Tipi Cezaevi’nde de yaşandığı iddialarının birkaç gündür medyada yer bulduğunu hatırlatan Gürgöz, ” Cezaevine yaptığımız ziyaret ve yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz izlenim basına yansıyan hususların doğru olduğu yönündedir. Mağdurların suç duyurusunda bulunduğunu öğrendik. Cezaevinde idari soruşturma yürütülmektedir. Bizde suç duyurusunda bulunacağız. Biz sorumluların bulunmasını ve yaşananların üstünün örtülmemesini istiyoruz” diye konuştu.

****

”Türkiye tarihi, cezaevlerinin insanlık dışı olaylara tanık olduğu bir tarihtir. Çok uzaklara gitmeye gerek yok. 12 eylül vahşetinin yaşanıldığı Mamak, Diyarbakır, Metris, Bursa, Çanakkale, Bayrampaşa vb cezaevlerinde yaşananları hatırlayalım.

Yine 1990’larda F tipi Cezaevi uygulamalarıyla Eskişehir, Ümraniye, Burdur, Buca gibi cezaevlerinde mapusları ve mahkumların yaşadıklarını anımsayın. Ölüm oruçlarında yitirdiğimiz devrimcileri anımsayın.

Aklımızla, zekamızla dalga geçer gibi ”Hayata dönüş” adını verdikleri, kimyasal silahların kullanıldığı, onlarca devrimcinin acımasızca öldürüldüğü Tufan Operasyonunu anımsayın.

Diyarbakır’daki çivili sopalarla öldürülen, Ulucanlar’da dövülerek katledilen devrimcileri, yurtseverleri anımsayın. İzmir Şakran Ceza evinde yaşananları anımsayın.

Geçen yıl yaptığımız tüm uyarılara karşın, insanlık dışı koşullar ve şiddet devam etmektedir. Antalya L Tipi Cezaevi’nde bir grup mahkum şiddete maruz kalmış, bunun üzerine yaptığımız suç duyurusu üzerine kavuşturmaya yer olmadığına karar vererek, şiddet uygulamaları korunmuş, mahpuslar ise sürgün edilmiştir. Güvenlik devleti algısı taşıyanlar sorumluları bulmak yerine ÇHD Antalya Şube Başkanı hakkında kendilerine iftira edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuşlardır.

Yine Alanya L Tipi Cezaevinde insanlık dışı koşullar devam etmektedir. Dokuz kişilik koğuşlarda 27 kişi barındırılmakta, sınırlı sayıda kitap verilerek, fiilen kitap yasağı uygulanmakta, mahkumlar banyo dahi yapamamaktadır.

Bu acımasız tarih, bugünlerde başka biçimde tezahür etmektedir. Adana Pozantı Ceza evinden sonra çocuk yaştaki mahkumlar üzerine tecavüz ve şiddet Antalya L Tipi Ceza evinde de yaşandığı iddiaları birkaç gündür basında yer almakta ve kamuoyunda konuşulmaktadır.

Antalya L tipi Ceza evinde yaptığımız ziyaret ve ceza evi görüşmelerimizde edindiğimiz izlenim, basına yansıyan hususların doğru olduğu yönündedir. Mağdurların suç duyurusunda bulunduklarını öğrendik. Ceza evinde idari soruşturma yürütülmektedir. Bizde ayrıca suç duyurusunda bulunacağız.

Biz sorumluların bulunmasını , yaşanılanların üstünün örtülmemesini istiyoruz. Ancak Türkiye’nin idari yapılanması ve yargı pratiği benzer olaylarda sorumluların korunduğu bir tarihe sahiptir. NE 12 Eylül’ün,işkenceci Ceza evi Müdür Raci Tetik, ne adalete bakmayan Eski bakan Hikmet Sami Türk yargılanmıştır.

Tüm bunlara karşın insanca bir ülkede yaşamak için, siyasi partileri, insan hakları örgütlerini ve kamuoyunu duyarlılığa davet ediyor, bizimde elimizden geleni yapacağımızı ve sorumluları açığa çıkararak yargılanmaları için yaşananların takipçisi olacağımızı buradan tüm ülke ve dünya kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here