
H.Malike Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi Müdürü Oktay Elmalı’nın Eğitim-Sen ve Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk’e hakaret edip hedef göstermesi nedeniyle Melike Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Hacı Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi’nde İHH’ya yönelik zorla bağısın gündeme getirilmesinin ardından okul müdürünün Eğitim-Sen Şube Başkanı Kadir Öztürk’e ve sendikalı öğretmenlere yönelik hakaretine suç duyurusunda bulunulmuştu.
Eğitim sen Antalya Şubesi yönetim kurulu üyesi Hüseyin Karabulut’un okuduğu açıklamada;” Okul müdürüyle hukuk önünde hesaplaşacağız, beyinleri örümcek bağlamış zihniyetlilerin dini, geleneksel ahlak kurallarını kullanarak nefret söylemini toplumda yaygınlaştırmalarının önüne de birlikte geçeceğiz” denildi.
Değerli basın emekçileri,
Dostlarım,
Laiklikten korkulduğunu, eğitimin laik ve bilimsel yanının ortadan kaldırıldığını, kısacası eğitimin gericileştirildiğini size uzun uzun anlatmayacağım. Eğitim Sen; bilimsel, laik ve demokratik eğitim mücadelesi veren bir sendika; sizler de bu nedenlerle Eğitim Sen’e üye olan eğitim emekçilerisiniz ve dolayısıyla gelişmelere en az benim kadar vakıfsınız.
Gerici bir eğitim oluşturarak iktidarını devam ettirmek isteyenler, dindar bir nesil yetiştirme amacı taşıyanlar okulları medreseleştirme amacıyla son atama yönetmeliği doğrultusunda okullara okul müdürü değil, müritler getirdiler. Bu müritler de şeyhleri gibi aşağılayıcı, kibirli ve kaba bir dili kullanmaktan çekinmiyor; hakareti olağanlaştırıyor.
Dostlarım,
Şube Başkanımızın 24.04.2015 tarihinde yaptığı basın açıklaması ile sizlerin de bileceği gibi okul da, okul müdürü de hedef alınmamıştır. Ama şeyhi ve müritleri her şeyi kendileriyle menkul biliyor; ülkeyi ve okulları kendi malları olarak görüyor, istedikleri her şeyi istedikleri gibi yapıyorlar ve yapacaklarını düşünüyorlar. Hukuku, demokrasiyi, insan haklarını hiçe sayıyorlar. Onların yaptıklarına yönelik yapacağınız eleştiriyi ise küfürle karşılıyor; ağızlarından çıkanı kulakları duymayarak her türlü hakareti ediyorlar. Hukuku da zapturapt altına aldıkları için artık ondan da korkmuyorlar.
Valilikler, İl Milli Eğitim Müdürlükleri, okul müdürlükleri iktidarın ve şeyhin emrine tahsis edilmiş durumda… İktidar “tak diye emrediyor”, bunlar “şak diye yapıyor.” Antalya Valisi “Biz kamu görevlisiyiz, siyaseti siyasetçiler yapar.” diyor ama onu dinlemeyen okul müdürleri siyaset yapmaya devam ediyor, kısacası okul müdürleri Valiyi hiçe sayıyor. Ama okul müdürleri gücünü muktedirden, şeyhinden alıyor.
Değerli basın emekçileri,
Milli Eğitim Bakanlığı ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı elbirliğiyle yürütülen ”Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” projesi, sınıflara kumbara konularak öğrencilerden “insani yardım” amacıyla para toplanmasına dayanıyor. Ancak bu projeyle ilgili genel merkezimizin ayrıntılı açıklaması sorunun sadece İHH Vakfı’nın okullarda para toplaması olmadığını gözler önüne sermektedir.
Bu vakfın başkanı Bülent Yıldırım, Suriye’de silahlı gruplarla işbirliği içinde yardımları dağıttıklarını ve bunda şaşılacak hiçbir şey olmadığını ifade ediyor: “Hangi bölgeye gidiyorsak o bölgede hangi grup varsa oradaki halka yardım etmek için o grupla irtibat, diyalog kuruyoruz.” Bilinmelidir ki ezilenlerin acılarına yol açan faillerle yan yana gelip el ele vermek; insanı yok eden bu zulme ortak olmak demektir!
İHH Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım’ın El Kaide’ye para aktardığı iddiasıyla hakkında gizli bir soruşturma yürütüldüğü iddia edilmişti. Ayrıca geçtiğimiz Ağustos ayında Suriye’de El Nusra’nın kontrolünde bulunan Rakka bölgesinde iftar verdiği, El Nusra örgütüne tırlarla yardım götürdüğü ve El Nusra’ya silah ve tıbbi malzeme gönderdiği haberleri de basında yer almıştı.
Böyle bir vakfın meşrulaştırılmasının karşısında durmamız, bu vakfa zorla para toplanmasına karşı çıkmamızdan doğal hiçbir şey yoktur. Bakanlık bunun gönüllülük esasına dayandığını söylemesine rağmen Vakfın açıklaması bunun tersini söylüyor.
Dostlarım,
Saygı değer basın emekçileri,
Bu devran hep böyle gitmeyecek, her gecenin bir de sabahı vardır. Hoyratça davranan, karşılarına çıkan herkese saldıran bu zihniyeti alaşağı edeceğimiz günlerin uzak olmadığına inanıyorum.
Antalya’nın seçkin okullarından biri olan Hacı Malike Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi öğrencileri, öğrenci velileri ve burada görev yapan eğitim emekçileri bilmelidir ki biz her zaman okulumuza sahip çıkacağız, okul müdürlerinin fevri davranışları ve gelişi güzel uygulamaları karşısında hep onların yanında olacağız.
Okul Müdürü ile de hukuk önünde hesaplaşacağız. Beyinlerini örümcek bağlamış zihniyet sahiplerinin dini, geleneksel ahlak kurallarını kullanarak nefret söylemini toplumda yaygınlaştırmalarının önüne de birlikte geçeceğiz.
Türkiye’de uzun yıllardır devlet ve hükümetler tarafından izlenen “Türk-İslam” sentezci ve “tek din, tek mezhep ” anlayışına dayalı olarak hayata geçirilen dayatmacı politikalara izin vermeyeceğiz. Çocuklarımızı, gençlerimizi ve bütün toplumu tek tipleştirmeyi ve kutuplaştırmayı hedefleyenlere de geçit vermeyeceğiz.
Dostlarım,
Okul müdürü 27 Nisan 2015 tarihinde öğrenci ve öğretmenlere yaptığı konuşmayla sadece sendika başkanımıza hakaret etmiş gibi gözükse de bu okulda 12 üyemizin bulunduğu da dikkate alınırsa tüm sendikalı öğretmenleri, öğrencileri baskı altına almayı, üyelerimizi ve öğretmenleri küçük düşürmeyi ve öğretmenler üzerinde baskı oluşturarak sistematik bir mobbing uygulamayı amaçlamıştır.
Nefret söylemini yaygınlaştıran, iftira atmayı, hakaretler savurmayı eğitim öğretim olarak algılayan bir eğitim kurumu yöneticisi olması düşünülemez. Eğer böyle birisi varsa bu kişi yanlışlıkla atanmış olmalıdır, onu atayanlar da bir an önce görevden almalıdır.
Antalya Valisini, İl Milli Eğitim Müdürünü göreve çağırıyoruz: Hacı Malike Mehmet Bileydi Anadolu Lisesi gibi kentimizin en güzide okullarından birinin yöneticisi olarak sokak ağzıyla konuşan, nefret suçu işleyen birini görevde tutamazsınız. Okulun tüm öğrencilerinin ve öğretmenlerinin huzurunda bu konuşmayı yapan kişi eğitimci olamayacağı gibi, böylesi bir eğitim kurumunu yöneten kişi de hiç olamaz. Derhal görevden alınmalıdır.
Hepinize saygılar sunuyorum.