Antalya Gençlik Muhalefeti’nin Mart ayında başlattığı “Üniversitene,özgürlüğüne,geleceğine sahip çık. Bologna Sürecini İstemiyoruz”

kampanyası çerçevesinde 18 Nisan Çarşamba günü Akdeniz Üniversitesi’nde “Bu Bologna’da ne ola”  konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Kampüs içinde bulunan Öğrenci evinde gerçekleşen söyleşiye Eğitim-Sen Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Raşit Araz konuşmacı olarak katıldı.

Raşit Araz konuşmasına eğitim sisteminde ki neo liberal dönüşümü anlatarak başladı. Raşit Araz   “Dünyada ülkelerin üretim ve tüketim anlayışlarının değişmesine paralel eğitim anlayışı da değişti. Zaman içinde değişen eğitim tarzı öğretmeni bir ustabaşından farksız hale getirdi. Nasıl bir usta iş yerini kar ettirmek ve pazara daha çok mal sunmak için çabalıyorsa, öğretmen de bu sistemde bilgisini satan ve öğrenciyi kapitalizm için daha donanımlı yapma rolünü üstlendi. Yani neoliberalizm her alanı olduğu gibi eğitim de kendine göre şekillendirdi” dedi.

Raşit Araz konuşmasının devamında; neo liberal süreçle gelişen Bologna Sürecinin ne olduğunu ve Türkiye’de ki gelişim sürecini detaylarıyla  anlattı. “Bu şekillendirmede de bolognaya düşen, üniversiteleri sürekli kar yapan bir yapı haline getirmek. Türküye ile birlikte Bologna sürecini kabul eden toplam 45 ülke var. Avrupa’da üniversiteler bir merkeze bağlı olmadığı yani her üniversite özerk bir yapıda olduğu için, bu uygulamaya geçip geçmeme kararı yine her üniversitenin kendi elinde. ancak Türkiye, Hindistan gibi ülkelere gelindiğinde, bu süreci merkezin kabul etmesi demek bütün üniversitelerin bu uygulamaya başlaması demek oluyor.

Bologna’da var olan kavramlar kapitalizm kavramları : performans, kalite, vakıf, gelir, hizmet vs… Buradan anlıyoruz ki Bologna kapitalizmin istediği insanı üretmesinin önünü açan bir yardımcı sistem.

Türkiye ne yapıyor?

Türkiye’de Bologna, 99dan itibaren üniversiteleri neoliberal düzene oturtmada yardımcı altyapıyı oluşturuyor. Bu sistem öğrencileri ders başına para ödeme yani ders satın almaya iterken, üniversitelere bilgi satan bir merkez; öğretim görevlilerini, profesörleri ise sigortasız işçi haline getirecek.

Dayanışma yerine rekabet, grup yerine birey mantığı öne çıkacak. Amaç yaşam boyu öğrenme değil öğrenciyi yaşam boyu müşteri yapmak.

Bu süreç için tek etkin çözüm YÖKün kaldırılmasıdır. Ancak her zaman bir şeyler yapılabilir. İnsanları bilgilendirmek, onlara süreci anlatmak bizim elimizde. Bu konuda önümüzdeki tek engel yine biziz” dedi.

Söyleşi Raşit Araz’ın öğrencilerin Bologna Süreciyle ilgili sorularını cevaplandırmasının ardından sona erdi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here