Kültür Sanat Sen Bölge Şube Başkanı Ali Güneş bir açıklama yaparak,

AKP’nin ve yandaş sendika Memur-Sen’in;  yetkiyi Kültür Sanat-Sen’den alabilmek için yıllardır Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışanlarına, sendika yöneticilerine, iş yeri temsilcilerine ve üyelerine karşı baskı uyguladığını söyledi.

Yıldırma, tehdit, itibarsızlaştırma, mobbing, yer değiştirme ve geçici görevlendirmelerle  haksız ve hukuksuz her yolla yönetici ve üyelerinin sürgüne gönderidiğini ifade eden Güneş, bunun en son örneğinin ise; Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü iş yeri temsilcileri Dr. Müh. İrfan Kuruüzüm’ün, hiçbir geçerli gerekçe gösterilmeden üç aylığına Antalya  Müzesi’ne geçici görevle görevlendirilmesi olduğunu vurguladı.

BASINA ve KAMUOYUNA

Sendikamız, Kamu’daki 11 hizmet kolundan,  yandaş sarı sendika Memur-Sen’in üstünlük sağlayamadığı  tek hizmet kolu olan  “Kültür ve Sanat Hizmet Kolu” nda en çok üyeye sahip yetkili sendika konumundadır.

Bu nedenle iktidar ve yandaş sendika;  yetkiyi sendikamızdan alabilmek için yıllardır Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışanlarına, sendika yöneticilerimize, iş yeri temsilcilerimize ve üyelerimize karşı baskı, yıldırma, tehdit, itibarsızlaştırma, mobbing, yer değiştirme ve geçici görevlendirmelerl haksız ve hukuksuz her yolu denemektedirler.

Özellikle üye sayılarının ve yetkili sendikaların  belirleneceği  bu yakın süreçte baskıların şiddeti kanun, ahlak ve vicdan tanımazlığa kadar gitmekte; yönetici ve temsilcilerimiz  haklı bir gerekçe olmadan sürgüne gönderilmektedir. Bu zihniyeti kökten kınıyoruz.

Bunun en son örneği ise; Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü iş yeri temsilcimiz Dr. Müh. İrfan KURUÜZÜM’ün, hiçbir geçerli gerekçe gösterilmeden üç aylığına Antalya  Müzesi’ne geçici görevle görevlendirilmesidir.

Yerel ve Ulusal basın ile sosyal medyada yakın zamanda, Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nce ihaleleri yapılan iş’lerle ilgili olarak çıkan haberler, sendikamız tarafından da yakından takip edilmiştir. Çalışanların tümünü zan altında bırakmadan sorunun, yanlışlığın ve yetersizliğin  asıl kaynağı konusundaki tespitlerimiz aşağıda paylaşılmıştır:

1-       Basında detayları yayımlanan; Burdur Müzesi, Antalya  Tekelioğlu  İl Halk Kütüphanesi, Demre Andriake Granarium ve Plakoma  ihale işlemleri ve süreçlerindeki  bahsi geçen olumsuzlukların  özü itibarıyla doğru olduğu, ancak basında yazıldığı üzere yolsuzluk ve usulsüzlüklerin idari soruşturma ve adli yargı yoluyla çözüme ulaştırılacağı düşüncesiyle bu aşamada peşin yargıya varmanın doğru olmayacağı görüşüne varılmıştır.

2-       Yeni görevden uzaklaştırılan Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürü M.A.Ö.; 2010 yılında Bakanlık Teftiş Kurulu tarafından görevlendirilen müfettiş tarafından soruşturulmuştur. Göreve başladığı iki yıl içinde müdürlük çalışanlarını da  sıkıntıya uğratan uygulamaları ve Kamu İhale Kanunu’na aykırı işlemlerin varlığı iddiasıyla hakkında açılan soruşturma neticesinde görevden alınması beklenen müdür M.A.Ö.  ne yazık ki, o dönemin bakanı tarafından, Antalya ve özellikle bir ilçeye ayrılan çok büyük miktardaki ödeneklerin harcanması ve iş’lerin aksamaması gerekçesiyle korunmaya alındığı  ve görevinden bu nedenle alınmadığı iddia edilmektedir.  Bu koruma, müdürü yapacağı eylemlerde güçlendirmiş ve çalışanları da baskı altına almaya devam etmesine destek olmuştur.

3-       2010 yılındaki soruşturma  bu şekilde sonuçlandıktan sonra, çalışan tüm personele baskıyı artırmak, her verilen talimatın sorgulanmadan yapılmasını sağlamak üzere bir gözdağı daha verilir. İş yeri temsilcimiz, o dönemin bakanı  tarafından gerekçe gösterilmeden Kamu Sendikaları Kanununa aykırı olmasına rağmen İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’ne kadrolu olarak sürülür. İş Yeri Temsilcimiz, bakanlık tarafından haklı bir gerekçe gösterilmemesi ve işlemin açıkça kanuna aykırı olması nedeniyle yasal hakkını aramış, Mahkeme “yürütmeyi durdurma” kararı vermiş ve yapılan sürgün iptal edilmiştir.

4-       Bakan tarafından korunan müdür; kanun, yönetmelik ve doğru iş yapma bilgilerinden yoksun bir şekilde, tüm personele baskı altında istediği yöntemle ve cahil cesaretiyle iş yaptırmaya devam ettikçe, personelde umutsuzluk ve gerginlik hat safhaya ulaşmıştır.  Aralık 2012 döneminde usulsüzlükler tavan yaptığından ve tüm bu gelişmeler yakın çevre tarafından da bilindiğinden; çalışan ve diğer ilgili üçüncü kişiler bir şekilde  kendi haklarını arama / koruma  gereği duymuştur!..

5-       Sendikamızca Bakanlıkta yapılan araştırmada;  Müdür M.A.Ö. ün de, 2003 yılına kadar görev yaptığı Ankara Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü teknik şube birimindeki yapılan ihale işlerinin tümü hakkında,  2003 yılında Sn. Çağlayan’ın bakanlığı döneminde soruşturma  geçirildiği öğrenilmiştir. Daha önce Ankara’da birlikte çalıştığı bazı teknik personele, Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’ndeki  işlerde  “yeterli personel olmadığı” gerekçesiyle ismen  görevlendirme yaptırması da (müdürlükte bir çok teknik personele görev vermezken), Ankara’dan  kontrollük hizmetlerinin  yapılmasının zorluğu nedeniyle aksaklıklara neden olmuştur. Müdürlükte yeteri sayıda teknik personel varken neden eski çalışma arkadaşları için ismen Genel Müdürlükten yazılı görevlendirme yaptırdığı anlaşılamamıştır!..

 

6-       Müdürlükteki bu ihale işlerindeki sıkıntıların bir yansıması olarak Antalya Kültür ve Turizm  İl Müdürlüğü kendisine gelen ödenekli ihale işlerinde aksama olmaması için kendi ihale işlerini organize etmeye başlamıştır. Bunun için de, yakın zamana kadar Ankara Koruma Kurulu Müdürlüğü’nde  (KVKBM) çalışan, orada da yaptığı işlerde sıkıntılar! yaşanan  ve 2010 yılında Antalya Rölöve’ye tayin edilen mimar E.Y.Ö.  geçici görevle İl Müdürlüğü’nde görevlendirilmiştir.

7-       Koruma Kurulu’ndan gelmesi nedeniyle yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan bu kişinin organizasyonu ile birçok ödenek “doğrudan temin yöntemiyle” ihale edilir. Bu işlerde de, adı geçen mimar tarafından; “müdür hemen yapılmasını istiyor, bu nedenle işlerin aciliyeti var” denilerek, başka kurumlardan (özelleştirme)  veya yeni memur olmuş  deneyimsiz  personele,  incelettirmeden beş on dakikada  imzalattırılan yaklaşık maliyetlerle yaptırılan işlerde de oldukça sıkıntılar baş gösterdiği öğrenilmiştir.

8-       Bakanlığın İhale yapan  uzman teknik birimi Rölöve ve Anıtlar Müdürlükleri olmasına rağmen (aktif 11  bölge müdürlüğü vardır) teşkilat yasası ve teknik personeli ona göre oluşturulmasına rağmen, diğer illerde (Türkiye genelinde)  hiçbir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu kadar yoğun “doğrudan temin” işi yapmaz ve organize etmezken, zorunluluktan kaynaklanan bu durum  Antalya’da  iki başlılığa neden olmuştur.

Sonuç olarak, “HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK!”  dedirtecek bir duruma gelinerek yolsuzlukların dile getirilmesinde aynı “GÜNAH KEÇİSİ” bulunmuş ve temsilcimiz  “OLAĞAN ŞÜPHELİ” olarak Antalya Müzesi’ne sürgün edilmiştir.

Üye sayılarının belirleneceği bu günlerde sendikal çalışmaları engellemek ve aynı zamanda diğer müdürlük çalışanlarına gözdağı vermek, psikolojik baskı uygulamak ve açılacak soruşturmalarda “ZANLILAR” aleyhine ifade vermemeleri için çırpınma faaliyetleri son hızla devam etmektedir.

Öyle ki; Mimar E.Y.Ö. geçici görevle başka bir birimde olmasına rağmen nerdeyse her gün panik halinde Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’ne giderek, kendisini soruşturmalarda zora sokacağını düşündüğü  teknik personele bire bir baskı yapma ve yönlendirme girişimiyle “suçunun olmadığı, her şeyi doğru yaptığı, esas yolsuzluk yapanların bu haberleri çıkardığından şüphe duyduğu kişiler olduğu ve yanlış bir şeyler söyledikleri takdirde kendilerinin de zorda kalacaklarını” ima edici konuşmalar yapmaktadır.

Konuşma arasına da; bu haberlere, Kültür ve Turizm İl Müdürü ve Yardımcısı M.K.’nın çok kızdığını “burayı tümden dağıtacaklar, ona göre  davranın  ilk olarak sendika  temsilcisini  gönderdik devamı da gelecek …” gibi yersiz, hezeyan dolu  ve çapsız sözleriyle; dürüstlüklerinden şüphe duyulmayan, yapılan işlerden bile bilgi sahibi olmayan bu deneyimsiz teknik personele yaptığı mobbing’le insanları bezdirme noktasına getirmiştir.

Bu dönemde yaşanan çırpınışlar; karakter ve kapasite yoksunu olmanın verdiği sığlıkla öyle noktalara gelmiştir ki; Şube Başkanı telefonla aranarak “bu temsilciyi artık görevden alın …” denilmek suretiyle, sendikal örgütlenme, onurlu dik duruş, dürüstlük ve namuslu olma konularında malum çukurun dibinde olduklarını bir kez daha göstermiştir.

İnsanların içinde bulundukları çukurdan çıkabilmek için her yolu mübah saymaları, onların kaçınılmaz biçimde daha çok gömülmelerine sebep olacaktır. Unutulmamalıdır ki, panik ve suçluluk duygusuyla başkalarını da yanlışa ortak etme çabaları, talimat  sahiplerinin bir sifon çekme operasyonuyla sonuçlanabilir.

Diğer Bakanlık birimlerinde olduğu gibi Antalya Rölöve ve Anıtlar  Müdürlüğü çalışanları da dürüst, onurlu ve  dik duruşlarıyla devlet memurluğu görevlerini fazlasıyla yerine getiren namuslu ve şerefli insanlardır. Bir iki karar vericinin yaptığı yanlışlıkları tüm camiaya mal etmek büyük haksızlık olacaktır.

Ne sendikamız, ne üyelerimiz ne de işini  yetkin bir şekilde yapan emekçilerimiz; rezil bir zihniyetin tahakkümünü, biat beklentisini ve ram olma arzusunu kabul etmeyecektir. Çünkü bizler sürü değiliz ve sürü yerine konmayı da kabul etmeyiz.

Başlatılacağı iddia edilen idari ve adli soruşturma süreci sendikamızın tarafından yakından takip edilecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Ali GÜNEŞ

Bölge Şube Başkanı

Yönetim Kurulu a.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here