KESK Antalya Şubeler Platformu; KESK’e dönük baskın ve gözaltıları yürüyüş ve açıklaması yaparak protesto etti.
Kapalıyol Halk Bankası önünde bir araya gelen KESK üyeleri sloganlarla eşliğinde Attalos’a kadar yürüdü. KESK üyeleri yürüyüş boyunca sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz,Zafer direnen emekçinin olacak, Yaşasın örgütlü mücadelemiz, Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek,İşte sendika işte KESK…” şeklinde slogan attı.
KESK adına basın açıklamasını KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve BES Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar okudu.
KESK Dönem sözcüsü Ayar “AKP hükümeti baskıcı ve anti demokratik uygulamalarına boyun eğmeyen ve sesini yükselten KESK’in üye ve yöneticilerini gözaltına alarak KESK’i sindirebileceğini ve susturabileceğini sanmaktadır. Uzun bir süredir konfederasyonumuz üzerinde yaratılan baskılar sonucu toplam 39 üye ve yöneticimiz tutuklu iken, bugün yurt çapında gerçekleştirilen şafak operasyonları ile toplam 71 yönetici ve üyemiz gözaltına alınmıştır
Gözaltına alınanlar arasında Konfederasyonumuzun Genel Başkanı Lami Özgen’in yanı sıra bağlı sendikalarımızın MYK üyeleri, Şube Başkanı ve şube yöneticilerimiz ile üyelerimiz bulunmaktadır. Gözaltına alınanların sayısının artmasından kaygı duyuyoruz.” dedi.
Baskın ve gözaltıların şaşırtıcı olmadığını belirten KESK dönem sözcüsü Mustafa Ayar, gözaltılar “yürüttüğümüz kararlı mücadeleden duyulan rahatsızlığın göstergesi olduğunu ve “tesadüfi “olmadığını belirtti.
KESK Dönem Sözcüsü Ayar açıklamasının devamında “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın tek ortak noktası yıllardır kamu emekçileri mücadelesinin içinde kararlılıkla yer almaları ve Kürt olmalarıdır. AKP, kendisi gibi düşünmeyen Kürt’lerin siyaset yapmasına tahammül edemediği gibi sendikacılık yapmasına da tahammül edememektedir. Sadece son bir yıl içerisinde 26 yönetici ve üyemizin tutuklanmış olması KESK üzerinde yaratılan baskıların sistematik bir hal aldığını göstermektedir.
… Kamu emekçilerinin geleceklerini çalmaya yönelik 4688 sayılı “sahte sendika yasasında” değişiklik yapan ucube yasaya, eğitimi ticarileştiren ve dinsel içeriğini artırarak kindar nesiller yetiştirmeyi hedefleyen 4+4+4 eğitim yasasına karşı etkin bir şekilde mücadele etmiştir. Ülkede barış ve demokrasinin acilen sağlanması için 3 Aralık’ta on binlerce insanın emek ve demokrasi güçleriyle birlikte alanlara çıkmasını sağlamıştır. Sadece kamu emekçilerinin değil, kamu hizmetinden faydalanan tüm halkın haklarını korumak için 28-29 Mart eylemini, 21 Aralık ve 23 Mayıs grevini gerçekleştirmiştir. Adı toplu sözleşme olan ancak on yıldır sürdürülen toplu görüşme oyunundan bile daha geri olan düzenlemeye karşı tüm kuşatma ve baskılara rağmen kamu emekçilerinin sesi olmuştur. Bu süreçte AKP’nin yalan ve manipülasyona dayalı politikalarını kamu emekçileri ve halka teşhir etmiştir. KESK’in bu kararlı mücadelesi AKP’yi son derece rahatsız etmiştir ki, Başbakan ve hükümet üyeleri KESK’i hedef gösteren açıklamalar yapmıştır… KESK olarak her şeye rağmen, bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında geçmişte olduğu gibi, bugün de sessiz kalmayacağız. Örgütlü gücümüzün böylesi sindirme politikalarına boyun eğmeyecek kadar kararlı ve köklü olduğunun bilinmesini istiyoruz”. Dedi
KESK Dönem Sözcüsü Mustafa Ayar Tek suçları sendikal hak ve özgürlükler, barış ve demokrasi mücadelesi vermek olan arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını ve KESK üzerindeki baskılara son verilmesi gerektiğini belirtti.