Eğitim Sen üyesi yüzlerce emekçi Defterdarlık önünden, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne
bir protesto yürüyüşü gerçekleştirdi.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eğitim emekçilerine yönelik uyguladığı baskı ,sürgün ve yıldırma politikalarına karşı , sloganlarla emekçiler adına basın açıklamasını şube başkanı Nurettin Sönmez yaptı. yürüyen basın açıklaması yaptık. Açıklamaya Eğitim Sen Genel Merkez’inden Genel Sekreterimi Mehmet Bozgeyik’de katıldı .Bozgeyik baskı ve sürgünleri kınadıklarını belirterek baskıların ,sürgünlerin Milli eğitim Müdürlüğü tarafından derhal durdurulması çağrısında bulundu.
EMEK VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ ENGELLENEMEZ
Eğitim emekçilerinin yüz yılı aşkın demokratik hak mücadelesi geleneğinden güç alan sendikamız, her dönem eğitim emekçilerinin demokratik, özlük haklarının geliştirilmesi mücadelesi vermiştir. Aynı zamanda eğitim alanı başta olmak üzere ülkemizin var olan temel sorunlarına da hiçbir zaman duyarsız kalmamış bilimsel eğitim, demokratik bir ülke mücadelesi vermiştir. Bu nedenle her dönem emek karşıtı iktidarların hedefi haline gelmiştir. Bu baskılar mücadelemizi geriletememiş, aksine örgütlülüğümüz her geçen gün büyümeye devam etmiştir.
Değerli Basın Emekçileri,
Mücadelemize yönelik baskı ve sindirme politikaları Antalya’da da devam etmiştir. AKP İktidarı ve iktidarın yerellerdeki temsilcileri bulundukları her alanda demokratik işleyişi yok sayarak çalışanları sindirme siyaseti izlemektedirler.
Değerli Basın Emekçileri,
4+4+4 Eğitim yasası mecliste görüşülürken Eğitim Sen bu yasaya karşı itirazlarını belirtmiş dikkate alınmaz ise grev yapacağını belirtmişti. AKP İktidarı bu itirazları dikkate almayarak bu yasayı görüşmeye devam etti Bu nedenle Eğitim Sen 28-29 Martta iki günlük bir grev gerçekleştirdi. Kamu çalışanlarının sendikaların aldığı karar doğrultusunda grev yapması uluslar arası ve ulusal mahkemelerin verdiği kararlarla hukuki hale gelmiştir. Mahkemelerin kararlarına rağmen Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü greve katılan yaklaşık 1500 üyemiz öğretmene soruşturma başlatmıştır. Mahkeme kararları nedeni ile greve katılımdan dolayı soruşturma açamadıklarından ‘eğitim öğretimi engellemekten’ soruşturma başlatılmıştır. Müfettişler okullarda yüzlerce veli ve öğrenci ile görüşerek öğretmenin öğrencilere ‘grev günü okula gelmeyin’ deyip demediğini sormaktadırlar. Bu uygulama ile binlerce veli ve öğrenci müfettişler tarafından sorgulanmakta, rahatsız edilmektedir Veliler müfettişler tarafından okullara çağrılıyor, sınıflarda öğrenciler sorgulanıyor, öğrencilerin öğretmenleri aleyhine ifade vermeleri telkin ediliyor. Öğretmenlerle veliler, öğrenciler karşı karşıya getiriliyor. Öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılıyor. Eğitim bir karmaşaya sürükleniyor.
Değerli arkadaşlar bu uygulama Türkiye’de sadece Antalya’da görülmektedir. Anlaşılıyor ki greve katılımın yoğun olduğu Antalya’da eğitim emekçilerinin demokratik haklarını kullanmaları birilerini rahatsız etmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün görevi Eğitim Emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek, eğitimin sorunlarını gidermektir. Yaklaşık 1500 öğretmene soruşturma açarak Antalya eğitimine katkı sağlanamayacağı herkes tarafından bilinmelidir. Kraldan çok kralcı olmanın eğitime bir katkısı yoktur.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü aynı zamanda sürgünü bir cezalandırma yöntemi olarak kullanmaktadır. Son birkaç ayda onlarca üyemiz sürgün edilmiştir. Son olarak üyelerimiz Mustafa UMUT, Gülay YILDIZ, Serap YAYLA, Mesut AÇIKTEPE, Zafer AKBAŞ ve Tuğçe PINAR il içerisinde sürgüne tabi tutulmuştur. Bunlar içerisinde bulunan Mustafa UMUT Kaş Eğitim Sen Temsilciliği Yöneticisidir.
Kaş Halk Eğitim Merkezi’nde çalışan üyemiz Yıldız ÖZDEMİR ise açılan soruşturmalarla psikolojik (mobbing) baskı altında tutulmaktadır.
Değerli arkadaşlar bu sürgünlerden bir örnek vermek istiyorum, Müzik öğretmeni olan üyemiz Bingöl yöresi Halk oyunlarını bahçede ders esnasında öğrencilere öğretirken, okul müdürü gelip Bingöl yöresi oyununu öğrencilere öğretemeyeceğini söylüyor. Öğretmen arkadaşımız ise Bingöl Halk oyununun müfredatta olduğunu söylüyor. Müfredatı okul müdürüne gösteriyor. Okul Müdürü öğretmen arkadaşımızın üzerine yürüyerek Doğu Anadolu yöresinden oyun oynatamayacağını söyleyip üyemizi odasından dışarıya atıyor. Hakaretlerde bulunuyor. Bu olayla ilgili hem öğretmen hem de Eğitim Sen olarak biz müdür hakkında İl ve Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine şikayet dilekçeleri verdik. Ama cezalandırılması gereken okul müdürü iken üyemiz başka bir okula sürgün edilmiştir. Suçlu değil, mağdur cezalandırılmıştır.
Bu örneklerde de aktardığımız gibi keyfi tutum ve uygulamalar Antalya eğitimini olumsuz yönde etkilemektedir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Antalya’nın eğitim başarısını artırmaya dönük adımlar atma yerine eğitim emekçileri ile uğraşarak sorunları daha da derinleştirmektedir.
Değerli Basın Emekçileri,
Antalya’da uygulanan hukuksuzlukların kamuoyu tarafından bilinmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne çağrıda bulunuyoruz.
Son 5 yılda İl Milli eğitim Müdürlüğüne kaç dava açılmıştır?
Bu davaların kaçı davayı açanlar lehine sonuçlanmıştır?
Bu davalar sonucunda (avukatlık ücreti, mahkeme masrafı vb.) kamu kaç TL. zarara uğramıştır? Açıklanmalıdır.
Buradan bir kez daha İl Milli Eğitim Müdürlüğüne sesleniyoruz.
Eğitim sorunlarının demokratik bir yöntemle tartışılmasının önünü açınız,
Greve yönelik açılan soruşturmaları hemen durdurunuz,
Hukuksuz soruşturma ve cezalandırmalara son veriniz, sürgünleri iptal ediniz.
Eğitim Sen her türlü hak gaspına karşı emek mücadelesini sürdürecektir. Biz yıllardır çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağımızı meydanlarda haykırıyoruz. Bundan sonra da haykırmaya devam edeceğiz.