Antalya’da, partilerin,hareketlerin sendikaların,derneklerin, meslek odalarının oluşturduğu  platform, son günlerde ülkede yaşanan çatışmalı ortamın sona erdirilmesi için ‘barış’ çağrısı yaptı.

KESK Şubeler Platformu, DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği, Devrimci Turizm İşçileri Sendikası,Çağdaş Hukukçular Derneği,Çağdaş Gazeteciler Derneği,Pir Sultan Abdal Kültür Derneği,Alevi Kültür Dernekleri Konyaaltı Şubesi, Halkevleri, Barış Meclisi, 78’liler Girişimi, BDP, ESP, Emek Partisi, ÖDP, Sosyalist Partinin de aralarında bulunduğu platformEğitim- Sen Antalya Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyerek barış çağrısında bulundu

KAYGILARIMIZ ARTIYOR

Grup adına açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği Şube Başkanı Av.Nusret Gürgöz, “Son günlerde yoğunlaşan çatışmalı ortamın getirdiği ölümler bu ülkenin barış ve kardeşliğini savunan bizleri derin bir üzüntüye boğmakta, ülkemizin ve insanımızın geleceğine ilişkin kaygılarımızın artmasına neden olmaktadır” dedi. AKP hükümetinin ‘demokratik açılım’ adı altında ülkenin yıllardır çözüm bekleyen Kürt sorununu çözemediğini ileri süren Av.Nusret Gürgöz, “Irkçı dille, savaş diliyle, şiddetle bu sorunun çözülmediği görülmüştür” dedi.

ARTIK KİMSE ÖLMESİN

30 yılda akan kan ve gözyaşı nedeniyle toplumun bir arada yaşama koşulları ve özleminin tahrip edildiğini dile getiren Gürgöz şöyle dedi:

“Bugüne kadar 30 bini aşkın insanımızın yaşamına mal olan, binlerce faili meçhul cinayete sebebiyet veren, binlerce köyün boşaltılmasına neden olan, ülkemizin demografik yapısını alt üst eden koşullar, hükümetlerin yıllardır soruna savaş politikaları ve şiddet merkezli çözüm dayatmalarının sonucunda ortaya çıkmıştır. Yıllardır, yaşanan savaşın bedelini ekonomik ve demokratik hakları kısıtlanarak en ağır biçimde ödeyen bu toplumun vicdanı olan biz emek ve demokratik kitle örgütleri, ‘Yeter artık barış hemen şimdi’ diyoruz. Çatışmalı ortam sona erdirilmeli, silahlar susmalı, yıllardır akan kanın durması için insani bir talep olan ‘artık kimse ölmesin’ çağrıları yanıtsız kalmamalıdır. ”

 

Savaş Değil Barış,

Artık Kimse Ölmesin!

Son günlerde yoğunlaşan çatışmalı ortamın getirdiği ölümler bu ülkenin barış ve kardeşliği savunan bizleri derin bir üzüntüye boğmakta ve ülkemizin ve insanımızın geleceğine ilişkin kaygılarımızın artmasına neden olmaktadır. Yaşanan çatışmalarda yaşamlarının baharında hayatlarını kaybeden gençlerin tamamı emekçi çocuklarından oluşmaktadır.

AKP hükümetinin “demokratik açılım” adı altında , bu ülkenin yıllardır çözüm bekleyen Kürt sorununu çözme noktasındaki söylemlerinin ne denli boş olduğu apaçık ortaya çıkmıştır. Statükoyu temsil eden AKP 12 Haziran seçimleri sonrası girdiği yönelim ile toplumda daha önce yarattığı beklentileri boşa çıkarmıştır. Halkın demokratik beklentilerini karşılamak yerine,  şiddeti körükleyerek sorunun gerçek nedenlerini görünmez kılan ve çözümü zorlaştıran bu yönelimin AKP – Cemaat koalisyonu eliyle uygulandığı görülmektedir. Türkiye toplumunun farklılıklarını zenginlik olarak kabul etmeyen anlayışlar,  çözüm üretmek yerine ayrılıkları derinleştirmekte, bir arada yaşama koşullarını zorlaştırmaktadır.

Yaklaşık 30 yıldır sorununun gerçek sebeplerini açığa çıkarıp sosyolojik –  tarihi bu sorunu çözmek yerine;  milliyetçi, şoven anlayışı beslenmektedir. Irkçı dille, savaş diliyle, şiddetle bu sorunun çözülmediği görülmüştür. 30 yılda akan sadece kan ve gözyaşı olmuş, toplumun bir arada yaşama koşulları ve özlemi tahrip edilmiştir.  ABD’nin Ortadoğu’daki taşeronu olduğunu artık gizleme ihtiyacı bile duymaksızın ülke içinde savaş politikalarını artırma yönünde adımlar atan AKP, Suriye’ye yönelik saldırgan politikanın yürütücülüğüne soyunarak Ortadoğu’yu kan gölüne çevirecek tehlikeli bir yönelime de girmiştir.

Bugüne kadar 30 bini aşkın insanımızın yaşamına mal olan, binlerce faili meçhul cinayete sebebiyet veren,binlerce köyün boşaltılmasına neden olan, ülkemizin demografik yapısını alt üst eden  koşullar; hükümetlerin yıllardır soruna savaş politikaları ve şiddet merkezli çözüm dayatmalarının sonucunda ortaya çıkmıştır. Sorunu sürekli olarak askere havale eden, sorununun demokratik, barışçıl yöntemlerle çözülmesi için somut adımlar atmayanların, çözümden yana düşüncelerini ifade edenlere karşı tehditler savurması, “artık kimse ölmesin” diyenlere karşı savaş çığırtkanlığı yapması çözümsüzlüğün dayatıldığını göstermektedir.

Yıllardır süren çatışmalar sonucunda her gün gençlerimiz hayatlarını kaybederken ve yaşanan acılar ortadayken, çeşitli çevrelerce daha fazla kan ve gözyaşından başka bir anlamı olmayan açıklamalar yapılması, Türkiye’nin dört bir yanında ateş düşen ocakların sayısının artmasından başka bir anlam taşımamaktadır.

Yıllardır toplumun vicdanında ve hafızasında silinmesi zor, derin izler bırakan bu acılar artık son bulmalıdır. Türkiye bugüne kadar çatışmaların bedelini en ağır şekilde ödemiştir. Savaşın değil, demokratik, barışçıl çözüm yollarının hayat bulması  için herkesi her kesimi sağduyulu davranmaya davet ediyor, siyasilerin ve medyanın toplumda düşmanlık duygularını pekiştirecek açıklama ve yayınlar yapmak yerine, barışı ve bir arada yaşam zeminini güçlendirecek somut adımlar atmalarını istiyoruz.

Yıllardır,  yaşanan savaşın bedelini ekonomik ve demokratik hakları kısıtlanarak en ağır biçimde ödeyen bu toplumun vicdanı olan biz emek ve demokratik kitle örgütleri , “yeter artık barış hemen şimdi” diyoruz.  Çatışmalı ortam sona erdirilmeli, silahlar susmalı, yıllardır akan kanın durması için insani bir talep olan “Artık kimse ölmesin!” çağrıları yanıtsız kalmamalıdır.

 

KESK ANTALYA ŞUBELER PLATFORMU, DİSK AKDENİZ BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ, DEVRİMCİ TURİZM İŞÇİLERİ SENDİKASI,ÇHD,ÇGD,PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ ANTALYA ŞUBESİ,ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ KONYAALTI ŞUBESİ, ANTALYA HALKEVLERİ, BARIŞ MECLİSİ, ANTALYA 78’LİLER GİRİŞİMİ, BDP, ESP, EMEK PARTİSİ, ÖDP, SOSYALİST PARTİ

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here