KESK Antalya Şubeler Platformu Kışlahan Meydanında eylem yaptı.4688 sayılı kamu çalışanları sendikaları yasasında yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin KESK Antalya Şubeler Platformu Kışlahan Meydanında bir basın açıklaması düzenledi.

KESK MYK üyesi Akman Şimşek’in de katıldığı eylemde KESK üyeleri sık sık “Toplu Sözleşme Hakkımız Grev Silahımız” “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganlarını attılar.

KESK Antalya Şubeler Platformu sözcüsü Nurettin Sönmez burada yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin 4688 sayılı sahte sendika yasasının yeni bir kopyasını dayatma hazırlığında olduğunu söyledi.

Sönmez, “Anayasa referandumunda, kamu emekçilerinden; toplu sözleşme düzeni getirileceği, grev hakkı üzerindeki yasakların kaldırılacağı, çalışma yaşamının demokratikleşeceği, uluslararası standartların getirileceği vaadiyle oy isteyen AKP hükümeti; emekçilerin hak ve çıkarlarını budayan 12 Eylül darbesinin ruhunu devam ettirmekte, bize, 4688 sayılı sahte sendika yasasının, yeni bir kopyasını dayatmaya hazırlanmaktadır” dedi.

“Aba altından sopa gösteriyorlar”

KESK’in, Kamu Görevlileri Sendikalar Kanunu taslağını görüşmek üzere, hükümetin çağrısı ile yapılan Üçlü Danışma Kurulu ve diğer komisyon toplantılarına katılarak, kamu emekçilerinin talep ve beklentilerini ifade ettiğini söyleyen Sönmez, ancak, yetkililerin, grev konusunun gündemlerinde olmadığını söylediğini, zorlandıklarında da, iş güvencesini pazarlık konusu yaparak, aba altından sopa gösterdiğini dile getirdi.

“Hiçbir önerimiz dikkate alınmadı”

Anayasayı AKP Hükümeti değiştirmemiş gibi, grev için Anayasa değişikliği gerektiğinin ifade edildiğini vurgulayan Sönmez, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırladığı ve Konfederasyonlara gönderilen, TBMM açılır-açılmaz görüşülmesi hedeflenen yasa taslağı incelendiğinde; KESK’in öneri ve taleplerinin büyük bölümünün dikkate alınmadığının, 4688 sayılı yasanın özünün korunduğunun ve hatta daha geri düzenlemelerin yapılmak istendiğinin görüldüğünü ifade etti.

“Yeni yasa tasarısında grev hakkı yok sayılıyor”

4688 sayılı sahte sendika yasasının çıkmaması-geri çekilmesi ve grevli-TİS’li özgürlükçü bir yasanın çıkarılması için mücadeleden vazgeçmeyen KESK’in, bu aldatmacayı da kabul etmeyeceğini vurgulayan Sönmez, “Hazırlanan yasa tasarısında sendikal hak ve güvenceleri sınırlayan maddeler ile örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller aynen korunmakta; grev hakkımız yok sayılmaktadır. Toplusözleşmede anlaşmazlık durumunda, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararlarının kesin ve TİS hükmünde olduğu şeklindeki düzenleme ile; gerçek bir toplusözleşme düzeni yerine, toplugörüşme komedisi devam ettirilerek, uyuşmazlık halinde greve çıkmamız engellenmek istenmektedir. Hükümete, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun bileşiminin çoğunluğunu atama yetkisi verilerek; TİS’te son kararı verecek olan bu kurulun, hükümetin noteri haline getirilmesi amaçlanmaktadır. TİS’in kapsamı, mali ve sosyal haklarla sınırlandırılmakta; kamu emekçileri kapı kulu olarak görülmektedir” diye konuştu.

“Yeni oyunlara boyun eğmeyeceğiz”

Hükümete seslenen Sönmez, emekçilerle alay etmek anlamına gelen böylesi bir yasal düzenlemeyi kabul etmeyeceklerini kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini söyledi. Asıl çağrılarının emekçilere olduğunu belirten Sönmez, toplu görüşme ucubesini çöpe attıklarını, yeni oyunlara ise boyun eğmemeleri gerektiğini haklı ve fiili mücadeleyi hep birlikte örmeleri gerektiğini söyledi.

AKP’nin kime hizmet ettiği çok net

KESK MYK üyesi Akman Şimşek’te yaptığı konuşmada AKP’yi eleştirerek, “AKP’nin kimin hizmetinde olduğu çok açık. İşçinin, emekçinin, emeklinin,  köylülün hizmetinde olmadığı kesin” dedi.

Değerli Basın Emekçileri,

AKP, 2001 yılında çıkarılan kamu emekçilerinin var olan haklarını gasp eden 4688 sayılı yasanın arkasına saklanmaya devam ediyor.

Bilindiği gibi 4688 sayılı yasa, emekçilerin kazanılmış haklarına ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak; örgütlenme özgürlüğünü ciddi biçimde kısıtlamayı, sosyal, demokratik, siyasi, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını tırpanlamayı hedefleyerek çıkarılmıştı.

Referandumun üzerinden tam bir yıl geçti. Anayasanın 53. maddesine yerleştirilen “toplu sözleşme” düzenlemesinin kamu emekçilerinin beklentilerini karşılamadığını, aslında bunun on yıldır sürdürülen toplu görüşme düzenini devam ettirmek için göz boyamaya yönelik bir değişiklik olduğunu o dönemde de ifade etmiştik. Geçen bir yıllık süreç de göstermiştir ki, AKP’ nin kamu emekçilerini oyalamaktan başka bir düşüncesi yoktur. Hala özgür bir toplu sözleşme düzeni için gereken yasayı çıkartmamıştır. 4688 sayılı yasanın esasına dokunmaksızın kısmi değişikliklerle kamu emekçilerini oyalamaya devam etmeyi hedeflediği bugünlerde yaşadığımız girişimlerden açıkça görülmektedir.

KESK olarak kamu emekçilerinin talep ve beklentilerini ifade etmek için Üçlü Danışma Kurulu toplantılarına ve diğer teknik komisyon toplantılarına katılarak yasanın özüne ilişkin görüş, öneri ve değerlendirmelerimizi iletmemize rağmen bunların birçoğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa yansıtılmamıştır.

Bakanlık tarafından Konfederasyonlara gönderilen yasa taslağı incelendiğinde 4688 sayılı yasanın öz olarak korunduğu hatta daha geri düzenlemeler getirilmeye çalışıldığı görülmektedir.

Çünkü;

*Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller aynen korunmaktadır. Sendikal hak ve güvenceleri sınırlayan maddelerde bir değişikliğe gidilmemiştir.

*Grev hakkımız ısrarla yok sayılmaya çalışılmaktadır. Grev hakkımızla ilgili yasal bir düzenleme yapmak yerine Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararlarına kesinlik kazandırılarak greve zımnen yasak getirilmektedir.

*Toplu Sözleşmenin kapsamı mali ve sosyal haklarla sınırlandırılmaktadır. Kamu emekçilerinin kapı kulu olarak görülmesi geleneğinden vazgeçilmemektedir.

*4688 sayılı yasanın sendikaların tüzüklerine yasakçı bir anlayışla müdahale edilmesine olanak sağlayan içeriği korunmaktadır.

*Mevcut durumun da gerisine götüren bir anlayışla “isimsiz” ihbarlar bile yeterli bulunarak siyasi iktidarın sendikalara müdahalesine olanak sağlanmaya çalışılmaktadır. Bununla sendikaların kontrol altına alınması, baskılanması ve yandaş hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

*Dayanışma aidatı, tek düzey toplu sözleşme vb. gibi düzenlemelerle yandaş örgütlenmeler daha da büyütülmek istenmektedir.

*Siyasi iktidar, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun bileşiminin çoğunluğunun kendisi tarafından atanmasını öngörmekte, böylece kendisine bağlı bir kurul/noter oluşturmak istemektedir.

AKP, temel amacı emekçilerin hak ve çıkarlarını budamak olan 12 Eylül darbesinin ruhunu devam ettirmektir. KESK olarak böyle bir yasayı ve yaklaşımı kabul etmeyeceğimizi, Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika olmayacağını bir kez daha vurguluyoruz.

Değerli Basın Emekçileri,

Emekçilerle alay etmek anlamına gelen böylesi bir taslağı ve yasal düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Kazanılmış haklarımızdan, demokratik taleplerimizden vazgeçecek ya da hükümetin insafına bırakacak değiliz.

*Uluslararası sözleşmelere uygun, emekçilerin özgür örgütlenmesine ve mücadele yürütmesine olanak sağlayacak demokratik bir düzenleme istiyoruz. Örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

*Toplu Sözleşmenin kapsamı daraltılmamalı, eşit taraflar ilkesiyle hareket edilmeli, toplu sözleşme masasında kamu emekçilerinin ekonomik, sosyal, demokratik, siyasi, özlük ve mesleki tüm hak ve çıkarları belirlenmelidir.

*Toplu sözleşme masasında uzlaşma sağlanmaması durumunda grev hakkı teminat altına alınmalıdır.

*Sendikaların tüzüklerine müdahale edilmesinden vazgeçilmelidir. Tüzükler sendikaların anayasalarıdır ve üyeleri tarafından belirlenir. Hükümet üyelerin iradesine müdahale anlamına gelen bu tutumundan vazgeçmelidir.

*Sendikaların denetimi üyeleri ve kurulları tarafından yapılır. Tüm kurum ve organlara müdahale ederek benzeştirme, kontrol altına alma ve baskılama hevesinde olan AKP sendikaların iç işlerine karışmaktan vazgeçmelidir.

Değerli Basın Emekçileri;

Buradan Hükümete Sesleniyoruz:

Gelin kamu emekçilerinin hak ve özgürlüklerini boyası akan makyajlarla daha da daraltan düzenlemeler yapmaktan vazgeçin. 10 yıldır kamu emekçilerini kendinizin çalıp yine kendinizin oynadığı toplu görüşme oyunu sonucunda yoksulluğa ve sefalete mahkum ettiniz. Hazırlığını yaptığınız yeni oyunlarla bunun devamını sağlamaya çalışıyorsunuz. Artık bu aldatmacadan vazgeçin.

Çağrımız Diğer Konfederasyonlara!

Sizin de önünüzde bir fırsat var: 2001 yılında 4688 sayılı yasanın çıkması için Meclis’te kulis yaparak hükümetin toplu görüşmelerle kamu emekçilerini on yıl oyalamasına katkı sunma hatasını bir daha tekrarlamayın! Gelin bu düzenlemeye ve yaklaşıma karşı ortak tutum alalım! Kamu emekçilerinin bir on yıl daha hak ve çıkarlarının gasp edilmesine ortak olmayın! Kamu emekçileri bu gün konfederasyonlardan hak ve çıkarlarının korunmasını ve geliştirilmesini talep ediyor, bekliyor. Gelin bu talebi karşılıksız bırakmayın.

Değerli Basın Emekçileri,

KESK olarak, 4688’in özünü koruyarak revize edilmesini, örgütlenme özgürlüğü, TİS ve grev hakkımız önündeki engellerin korunarak devam ettirilmesini hedefleyen sahte sendika yasasını kabul etmedik, etmeyeceğiz.

Umarız ki, hükümet çağrımızı dikkate alarak özgür, demokratik ve kamu emekçilerinin beklentilerine uygun bir yasal düzenleme için bir an önce çalışma başlatır.

Kazanılmış haklarımızın gasp edilmesine ve geleceğimizle oynanmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz.

Nurettin SÖNMEZ

KESK ANTALYA ŞUBELER PLATFORMU

Dönem Sözcüsü

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here