Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneğinin Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu Konferans Salonu’nda düzenlediği “Nasıl Bir Akademi” başlıklı söyleşiye TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat katıldı.
Bilim akademilerinin bağımsız olması gerektiğini ifade eden Tüba Başkanı Yücel Kanpolat: “Bilim Akademileri Üyelerini, Başkanını Kendi Seçmeli, Finansmanı Devlet Olmalı ve Kontrol Etmeli. Ama Devlet Akademinin Politikasına Karışmamalı” dedi.
Bilim akademilerinin gelişimi hakkında bilgi veren Kanpolat, siyasal iktidarın kontrolüne giren bilim akademilerinin verimli olamadığını söyledi. Bilim akademilerinin bağımsız olması gerektiğini vurgulayan Kanpolat, “Tüketim toplumunun ötesine geçme niyetindeyseniz, bağımsız akademiler önemli” dedi.
Resmi Gazete’de yayımlanan 28038 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmündeki Kararname’nin TÜBA’nın bağımsızlığına gölge düşüreceğini savunan Yücel Kanpolat, kararname ile TÜBA üyelerinin üçte birini bakanlık, üçte birini YÖK, üçte birini akademi genel kurulunun seçmesinin öngörüldüğünü anlattı. TÜBA başkanın seçiminin siyasallaştığını öne süren Kanpolat, “Oysa bizim başkanımızı daha önce biz seçerdik. Ben de seçilmiş son başkan oluyorum galiba” dedi.
Kararname değişikliğiyle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AK Partili yetkililerle görüştüklerini anlatan Kanpolat, sonuç alıp almayacaklarını bilmediğini söyledi. Kanpolat, “Bu süreçte (İstifa edelim) diyenler oldu. Bana göre istifayla sorun çözülmüyor. Sorumluluk duygusuyla şimdi çözüm aramak noktasındayız. 3 Kasım’a kadar bu işin çözüm şeklinin oluşması gerekiyor. Bilim akademileri üyelerini, başkanını kendi seçmeli, finansmanı devlet olmalı ve kontrol etmeli. Ama devlet akademinin politikasına karışmamalı” diye konuştu.
Akademilerin ülkede bilimini tanıtıp, yayma misyonu olduğunu vurgulayan Kanpolat, “2023’lerde bir büyük dünya devleti olmayı hesaplıyoruz. Ne ile? Çocuklarımızı itaatkar yetiştireceksiniz, soru sormayacaklar, icat çıkarmayacaklar. Sizin daha bilim dili Türkçe lügatiniz bile yok” dedi.
Kanpolat, bilim insanlarının çözüm üretebileceğini, sorunların çözümünün de akademisyenlerin tarihi sorumluluğu olduğunu kaydetti. Hükümetin yaptığı güzel işler de bulunduğunu ifade eden Kanpolat, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun 10’un üzerinde toplandığını, TÜBİTAK’a verilen ödeneğin de artırıldığını vurguladı.
Yücel Kanpolat, akademisyenlerin sorularını da yanıtladı. Bir öğretim üyesinin “Madem akademi bağımsız, neden TÜBA üyeleri hepsi birlikte istifa edip tamamen bağımsız bir kuruluş oluşturamıyor?” sorusu üzerine Kanpolat, şunları söyledi:
“Bunu yapabilmek kolay. Bunu kendi içimizde tartıştık. (Kapıyı vurdum, çıktım) diyebilmek kolaydır. Ama yapılan bir hayli de iyi iş var. O iyi işleri yarım bırakıp yeni bir akademi kuralım, bunu tartışıyoruz, gündemimizde halen var. Uzlaşma olmazsa tabi istifa mekanizması işleyebilir. 3 Kasım’a kadar durumun ne olacağını gözlemek zorundayız. Bir kırmızı çizgi var, o kırmızı çizgi aşılmıyorsa beklenen tavır ortaya konulacaktır.”