Halkların  Demokratik  Kongresi  “Kürt  Sorunu  Ve  Demokratik  Çözüm” başlığı ile bir kampanya başlattı.

Kampanya çerçevesinde imza standları kurulacak, bildiriler dağıtılacak, söyleşi ve paneller düzenlenecek. Antalya ilçeleri dahil olmak üzere mahalle toplantıları ve şenliklerin düzenleneceği kampanya yaklaşık bir ay sürecek

HDK Antalya İl Yürütmesi tarafından yapılan açıklamada  kampanya kapsamında bir proğram taslağı çıkarıldığı ifade edildi. Emek, Örgütlenme, Sağlık Komisyonları, Kadın ve Gençlik Meclisleri, Konyaltı İlçe Meclisiyle proğram taslağı üzerinde çalışmalar yapıldığı ve Antalya’da uygulanabilir bir çalışma planlandığı belirtilen açıklamada “Elli üyenin katılımıyla toplanan İl Meclisimizde üyelerimizin proğram hakkında görüşleri, önerileri alınarak planlamaya son şekli verilmiş ve aşağıdaki gibi kararlaştırılmıştır.” denildi

1-Çalışmanın Antalya kamuoyuna duyurulması için ilişkimiz olan yerel radyolardan randevu alınarak program yapılması (09.08.2012 tarihinde bir randevu alınmıştır),

2-Facebook,Twiter,vb. ortamlarda çalışmanın duyurulması,

3-Dost sendikalar partiler ,dernekler,siyasal oluşumları ziyaret ederek(randevular alındı) kampanyamıza destek vermeleri talep edilecek,1 Eylül’de yapmayı planladığımız eylemi birlikte yapalım önerisi götürülecek. Ayrıca Odalar, yöre dernekleri, bir dosya oluşturarak ziyaret edilecek,

4-22 Ağustos’tan başlayarak Bir Eylül’e kadar sürecek, şehrin değişik yerlerinde bildiri dağıtımı yapılacak ayrıca 25 Ağustos’tan itibaren stant  açılacak, stant da bildiri dağıtılacak ve imza toplanacak,

5-Merkezle ilişki içinde operasyon bölgesine ziyaret yapılmaya çalışılacak,

6-24 Ağustos’ta Konyaltı sahilinde “Antalya Barışı Konuşuyor” başlığı altında  yöresel sanatçıların katılımıyla barışa dair sözlerin söylendiği müzikli,şiirli bir şölen yapılacak,

7-26Ağustos’ta İstanbul Milletvekilimiz Sebahat TUNCEL’in katılımı ile, katılanların da sözlerini söyleyebilecekleri kilesel bir kapalı salon toplantısı yapılacak,(Durukan Düğün Salonu tutuldu)

8-Diğer parti, grup,sendika,derneklerle örgütlenmesi ortak planlanacak 1Eylül Dünya Barış Günü’nde barış zinciri gerçekleştirilecek,zincirin sonunda basın açıklaması yapılacak, buraya süren kirli savaşta yaşamlarını kaybetmiş asker,gerilla annelerini getirerek savaşın ne acılar getirdiğini anlatmaları sağlanmaya çalışılacak,

9- Kampanyamızın yukarıda sıraladığımız eylemlerinin olabilirlerini hangi ilçemizde yapabileceksek o ilçemizde de yapılacak. Bunun  için de ilçelerimiz ziyaret edilecek.

HDK  ANTALYA  İL  YÜRÜTMESİ

 

Çatışma Değil, Müzakere…

Ölüm Değil, Çözüm…

 

Acıyı değil, barışı paylaşalım!

 

Yaşadığımız topraklarda 30 yıldır silahlar hiç susmadı.

On binlerce insanımızı kaybettik. Gencecik bedenler en verimli çağlarında toprağa düştü. Ancak bu yaşananlar kaderimiz olamaz. Bu durumu değiştirebiliriz. Akan kanı durdurabilir, gözyaşını dindirebiliriz. Kürt sorununu Türkiye’nin kanayan yarası olmaktan çıkarabiliriz.

Bu topraklarda yaşayanların dilleri, inançları ve kültürleri binlerce yıldır farklıdır. Birimiz diğerimize benzemek zorunda değiliz. Zorla benzetmeye çalışmanın zıtlık ve çatışma yarattığını görüyoruz, yaşıyoruz.

Halbuki farklı dillere, inançlara ve kültürlere sahip halklar olarak eşit koşullarda ve barış içinde yaşamak, ekmeği ve suyu bölüşmek pekala mümkündür. Artık çatışmaları durdurmak ve barışı sağlamak için konuşmalıyız. Artık acıyı değil, barışı paylaşmak için uğraşmalıyız…

Yanlış politikaların faturası bize çıkıyor…

Uygulanan yanlış politikalardan dolayı büyük acılar yaşanıyor. Ölümlerden ve acılardan ders çıkarmak, barış için adım atmak yerine, savaşmak için yeni yalanlar ve bahaneler üretiliyor. Üstelik Türkiye’de yaşayan herkes bu yalanlarla zehirleniyor.

Faturayı ise bizler ödüyoruz. Artan vergiler, silaha, tanka, topa harcanan kaynaklar… Şu çok açık ki, barış sağlanmadığı sürece, soframızdaki ekmek daha da küçülüyor; sağlığa ve eğitime, kamu hizmetlerine daha az para ayrılıyor.

Adalet duygusu yok ediliyor…

Daha dün Uludere-Roboskî’de 34 Kürt köylüsü F-16 uçaklarıyla bombalandı. Üzerinden 7 ay geçti, hala vur emrini verenler belli değil. Hiçbir soruşturma açılmadı. Bu bir insanlık ayıbı, bir insanlık suçu değil mi?

Savaş hukuku her yerde etkisini gösteriyor. Demokratik haklar kullandırılmıyor. Özel Yetkili Mahkemeler eliyle binlerce siyasetçi, belediye başkanları, seçilmiş insanlar hapiste tutuluyor. Avukatlar, milletvekilleri, gazeteciler, sendikacılar, öğrenciler hala tutuklu.

AKP Hükümeti, yıllardır denenen güvenlik politikaları ile bu sorunu çözeceğini sanıyor, çatışmaları tırmandırıyor, yeni kayıplara yol açıyor. “Oslo Müzakereleri” unutturuluyor. Diyalog yolları kapatılıyor. İmralı’nın irtibatı kesiliyor. Hemen her gün askeri operasyonlar yapılıyor. Sınır ötesi müdahalelerle dağ taş bombalanıyor. Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış için ağzını açanlar susturuluyor.

Artık bu sorunun bu yolla çözülemeyeceği görülmeli, barış için hızla adım atılmalıdır.

Çözüm için diyalog başlatılmalı, barış iklimi yaratılmalı…

Kürt halkı da bu savaşın son bulmasını istiyor. Kendi kimliğiyle, kültürüyle, haklarıyla eşit ve özgür yaşayacağı bir ülke istiyor.

Anadilinde eğitim istiyor…

Anayasal yurttaşlık istiyor…

Yerinden yönetim, demokratik özerklik istiyor…

Peki bu konular müzakere edilemez mi? Elbette edilebilir. Öncelikle askeri operasyonlar durdurulur, silahlar susturulursa ve rehin tutulan tüm siyasi tutukluları serbest bırakılırsa bir diyalog ortamı kurulabilir.

Gerçek barış halkların kucaklaşmasıyla; savaş ve çatışma diline karşı barış, eşitlik ve kardeşlik sözlerinin artmasıyla gerçekleşebilir.

İstersek bu savaşı durdurabiliriz… Sessiz kalırsak, savaş politikaları pervasızca sürecek… Gelin hep birlikte BARIŞ talebini yükseltelim.

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde sokaklarda, meydanlarda, salonlarda barış talebimizi yükselteceğiz.

Çatışma değil müzakere…

Ölüm değil çözüm…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here